9 Mayıs 2015 Cumartesi

Bacak Tüyleri İçin Kesin Çözüm

Bacaktaki tüyleri azaltan yöntemler
Her kadının en büyük sorunlarından birisi sık sık bacaklarını tıraş etmek zorunda kalmaktır. Bu tüyolarla bu aralığı biraz daha uzatabilirsiniz.
 
- Keseleyin
 
Keselemek, normalde içeride kalan kıl foliküllerini çıkaracaktır. Bunları jilet yaptığınızda daha ipeksi bir cilde sahip olursunuz.


- Bacaklarınızı fırçalayın
 
Berberlerin kullandığı fırçaları siz de tıraş köpüğünü sürmek için bacaklarınızda kullanabilirsiniz.
 
- En iyi jileti kullanın
 
Eğer cildiniz kuruysa buna uygun jilet seçmelisiniz. İyi bir sonuç içinse birden fazla bıçağı olan jiletleri kullanın. Ve her seferinde yeni bir jilet kullanmanız daha iyi sonuçlar verecektir.
 
- Çıkış yönünün tersine doğru alın
 
Tüylerin çıkış yönüne ters olarak tıraş edin. Böylelikle daha az kalacaktır. 
 
- Eski kafa karışımları deneyin
 
Eğer tüy çıkışını azaltmak istiyorsanız bacaklarınıza limon, şeker ve bal sürün. Bu karışımı 2-3 dakika kadar mikrodalga fırında bekletin ve ince tabaka şeklinde bacaklarınıza sürün.
 
- Soya uygulayın
 
Soya bazlı bir losyon bulun ve bunu deneyin. İçindeki soya tüylerin büyümesini engelleme açısından etkileyicidir.
 
- Diyet 
 
Yenilen yemekler de bu konuda büyük rol oynamakta. B6 vitamininin emilimini azaltan karbonhidratlar tüketilmemelidir.
 
- Alternatif metodları deneyin
 
Şekerleme gibi yöntemlerden birisini deneyebilirsiniz. Çünkü şeker de doğal bir lazer işlevi görür. Tüy miktarını azaltır.
 

26 Şubat 2015 Perşembe

Aşırı Seksin Zararları

Uzmanlar, fazla seksin zararlı olabileceğine dikkat çekiyor. Doktorlar tarafından balayı sistiti olarak adlandırılan rahatsızlık çok sık cinsel ilişki sonucu görülebiliyor. İdrar yolu enfeksiyonları gibi Ağrıya ve yanmaya neden olan balayı sistiti, özellikle çok fazla seks yapanlarda rastlanıyor.


Yale Tıp Okulu'ndan jinekolog  Dr. Mary Jane Minkin, " İdrar kesesine giden bir tüp olan üretra hemen vajinanın yanındadır. Seks yaptığınızda vajinadaki bakteriler üretraya ve oradan da idrar kesesine taşınabilir. Çok kısa bir zaman aralığında fazla seks yapıldığında bu tür enfeksiyonlar yaşanabilir," diyor.

Bir gece 3 kez arka arkaya yaşanan cinsel ilişki bu tür sonuçlar doğurabiliyor. Doktorlar kayganlaştırıcı kullanmanın tahriş veya deride çatlak gibi sorunları önleyebileceğini dile getiriyor. Herhangi bir ağrı veya yanma hissedildiğinde ise cinsel ilişkiye ara verilmesi ve doktora danışılması öneriliyor

6 Ocak 2015 Salı

Hamile Kalmak İçin Ne Yapmalı

Hamilelik şansını arttırmak için nerede, nasıl ve ne zaman seks yapmak gerekir?

Ne zaman?

Ovulasyondan önceki 5 gün içerisinde korunmasız seks yaptığınızda hamile kalma ihtimaliniz çok yüksektir.

Menstural döngünün birinci günü, adet günün ilk günüdür. Çoğu kadın bir sonraki döngüye girmeden 14. gün önce ovulasyon yaşar. Yani menstural döngünüz 24-30 gün arasında sürdüğünü düşünürsek 10-16. günler arasında ovulasyon görülür. Yumurta, yumurtalıklardan bırakıldığında spermle birleşebilir ve bu süre 12-24 saat arasındadır. Spermlerin günlerce canlı kalabildiği düşünülürse ovulasyondan günler önce seks yapmak da hamile kalmanızı sağlayabilir.


Ne sıklıkta?

Mantığınız ne kadar çok olursa o kadar iyi olur diyebilir. Ancak hamile kalmak için çok seks yapmak etkili değildir. Sık boşalma sperm kalitesini düşürebilir. Diğer taraftan haftada 1 kez da sperm kalitesini olumsuz etkiler. Çünkü dışarı atılmayan spermler yaşlanır ve yumurtayı döllemek için etkin bir biçimde hareket edemeyebilir. Uzmanlar gün aşırı ve günde bir kereden fazla olmayan seksin hamile kalmak için etkili olduğunu belirtiyor.

Nasıl?

Kitaplardan okuduğunuz veya filmlerini izlediğiniz Kama Sutra pozisyonlarını bir kenara bırakın. Klasik pozisyonlar hamile kalmak için en uygunudur. Hamile kalma şansının en yüksek olduğu pozisyon misyoner pozisyonudur. Diğer pozisyonlarda da hamile kalınabilir. Çok iyi yüzücü olan spermler kadın vücudu içinde hızlı hareket eder.

Uzmanlar boşalma sonrasında 20 dakika yatakta kalmanın ve dizleri kırarak uzanmanın hamile kalma şansını arttırdığını belirtmektedir. Vücut ısısını arttıracak duş, sauna gibi seçeneklerden kaçınılmalıdır. Vücut ısısı arttığında spermler ölür.

26 Aralık 2014 Cuma

Cinsellik En Çok Ne Zaman Yaşanıyor

Seks için en uygun dönemler hangileri, en çok hangi günlerde seks yapılıyor, yılın hangi dönemlerinde daha çok cinsel ilişkiye giriliyor, cinsel isteğin en yoğun yaşandığı dönemler hangileri?

Hamile kalmak isteyen kadınlar artık akıllı telefonlarına indirdikleri mobil aplikasyonlar sayesinde bebek sahibi olmak için en uygun dönemlerini bu şekilde takip ediyorlar. İşte bu faydalı aplikasyonlardan biri olan Kindara'nın CEO’su William Sacks ve ekibi, 1,5 milyon datayı inceleyerek son 22 ayda en çok cinsel ilişkiye girilen zamanları belirleyerek yılın hangi dönemlerinde ve hangi günlerde daha çok cinsel ilişkiye girildiğini açıkladı!

İşte bu ilginç araştırmanın sonuçları: Yılın hangi dönemlerinde daha çok cinsel ilişki yaşanıyor?

* Seksin en doğru zamanı kış tatilleri
* 16 Eylül ve sonrasında bebek doğumları artıyor.
* Yeni yıl ve sonrasındaki ilk 1 hafta, cinsel ilişkinin en popüler yaşandığı dönem.
* 14 Şubat Sevgililer Günü akşamı popülerlik sıralaması içinde.
* En çok seks yapılan üç gün; pazar, cumartesi ve cuma.
* En az seks yapılan gün salı.
* Kadınların kendilerini en şehvetli hissettikleri gün, regl döneminin 6. günü. Bu günden itibaren ilk bir hafta kadınlarda cinsel isteğin çok yoğun olduğu zirve dönemi.
* Adet döneminin başlangıcından bir gün öncesi ise zamanlamanın en kötü olduğu dönem. Bu dönemde kadınlar tüm enerjileri çekilmiş gibi hissediyor ve asla cinsel istek içine giremiyorlar.

25 Aralık 2014 Perşembe

Erkeklerin Uzak Durduğu Beş Kadın Profili

Hayalinizdeki erkeği etkilemek veya kendinize uygun bir eş bulma şansını arttırmak istiyorsanız işte erkeklerin bir kadında dayanamadığı 5 özellik…


Patron Kadınlar

Güçlü, kararlı ve gözü zaman zaman kendinden başka kimseyi görmeyen kadınlar erkeklerin gözünü korkutur. Özellikle patron olan kadınlar bu konuda biraz şanssızdır. Erkek itaat eden kadını sever. Eğer işinizin patronuysanız ister istemez partnerinize de patronluk yaparsınız ki bu erkeğin hiç hoşuna gitmez hoşlandığınız kişi sadece bir iş ilişkisiyle yetinmeye karar verebilir.

Kararsız Kadınlar

Kararlılar kadar hiçbir konuda fikir sahibi olmayan kadınlar da pek tercih edilmemektedir. Karar vermek için sürekli birinin fikrine başvuranlar bir süre sonra karşısındakileri zorlamaktadır.Erkek kararlı kadınlardan hoşlanır.

Fazla Arkadaşı Olan Kadınlar

Eşlerin arkadaş gibi rahatça davranabilmesi elbette çok keyiflidir. Birlikte rahat hareket etmek güzeldir. Ancak evde futbol izleyen, elinde bira göbeğini kaşıyarak uzanan bir kadın bir süre sonra çekiciliğini kaybedebilir. Fazla arkadaşı olan kadını erkek kıskanır ve sonunda o kadına olan ilgisi azalır.

Prenses El Bebek Gül Bebek Kadınlar

Hiçbir işin altından kalkamayan, hatta teşebbüs bile etmeyen, el bebek gül bebek “prensesler” ilk görüşte bakımlı ve çekici gelebilir. Ancak iş evliliğe veya bir ilişkiye geldiğinde bir süre sonra parmağını bile kıpırdatmayan bir kadın çekici olmayacaktır. Haliyle erkek evinin kadını çocuklarının anası olan kadınlara bayılır.

Takıntı Kadınlar

Kadınlar bir ilişkiye başladıklarında veya evlilik hazırlığı içerisinde olduğunda partnerlerini test etme eğilimindedir. Ancak ne olursa olsun sürekli aynı konuya takılıp kalmak bir süre sonra erkeği boğar. İlişkinin ilk dakikalarında daha başlayan evlilik sohbeti, çiftler daha birbirini tam olarak tanıyamadan ve hız kesmeden devam ettiğinde erkek o ilişkiden kaçacaktır.

20 Aralık 2014 Cumartesi

Kizlar Ergenlik Depresyonuna Dikkat

Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzm.Dr. Ayşe Gökçen Gündoğmuş, 2014 yılının ilk 10 ayında hastanenin poliklinik servisine müracaatta bulunan bin 738 kişiye depresyon tanısı konulduğunu belirti.


Bunlardan 301’nin 1-18 yaş grubunda olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Gündoğmuş, aileleri çocukluk ve ergenlik dönemi depresyonu ve antidepresan kullanımı konusunda uyardı.

Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Ayşe Gökçen Gündoğmuş, depresyon görülme sıklığının dünyada yüzde 5-10 arasında olduğunu söyleyerek ergenlik dönemi depresyonuna dikkat çekti. Uzman görüşü dışında gereksiz antidepresan kullanımı ile ilgili de ailelere uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Gündoğmuş, "Antidepresanlar göreceli güvenli ilaçlar olmakla birlikte ciddi bir yan etkisini görmüyoruz veya bağımlılık riski taşımıyorlar, yine de kontrolsüz kullanımı doğru değil.
Her gencin yaşamsal olarak karşılaşabileceği, derslerde problemler, akranlarla ilişkilerde sorunlar, ergenlik döneminde aile ile ilgili yaşanan çatışmaların hepsini depresyona atfetmek ve herhangi bir psikiyatrik danışma olmaksızın antidepresan kullanımına yönelmek sağlıklı bir hareket değildir. Bazen biraz psikiyatrik bir rahatsızlık varlığı diğer insanlardan destek sistemlerinin artması anlamına da gelebiliyor. Dolayısıyla bir tanı olmamasına rağmen ’Depresyondayım o yüzden ders çalışamadım. Yapamadım’ gibi gençlerin de aslında işlevselliğini bozacak bir durum oluşabiliyor" dedi.
Çocukluk ve ergenlik dönemi depresyonuna çok dikkat edilmesi gerektiğini de söyleyen Uzm. Dr. Gündoğmuş, "Eğer çocukta depresyon belirtileri varsa aile mutlaka bir uzmana başvurmalı. Süreç geçiştirilmemelidir. Mutlaka uzman yardımı alınmalıdır. 2014 yılının ilk 10 ayında hastanemizin poliklinik servisine müracaatta bulunan bin 738 kişiye depresyon tanısı konuldu. Bunlardan 301’i 1-18 yaş grubundaki çocuklar ve ergenlerdi" diye konuştu.
Ergenlik çağında depresyonun son yıllarda polikliniklere sıklıkla yapılan başvuru nedenleri arasında olduğunu dile getiren Çocuk Psikiyatri Uzm. Dr. Melih Nuri Karakurt ise, bilimsel yayınlarda son 10 yılda ergenlik çağı depresyonunun giderek arttığının belirtildiğini hatırlattı. Uzm.Dr. Karakurt, depresyonun görülmesindeki artışa sosyo kültürel etkiler, çevresel etkileşim, genetik faktörlerin neden olduğunu kaydederek, "Ergenlik dönemindeki depresyon diğer depresif özeliklerden farklılık gösterir. Bu durumda en çok sinirlilik, agresiflik, mutsuzluk okulla ilgili sorunlar, ders başarısızlığı, konsantrasyon güçlükleri, arkadaş ilişkilerinde bozukluk, intihar, ölüm düşünceleri görülebiliyor. Bu noktada son dönemde ailelerinde depresyon konusundaki farkındalığı arttı.
Buna paralel olarak da poliklinik başvurularında bir artış yaşandığını gözlemliyoruz" diyerek şöyle devam etti: "Son dönemde antidepresan kullanımını sanki bireyin bir kişilik özelliği gibi, gencin bulunduğu gruptan farklı bir mertebeye ulaşması gibi bir farklılık olarak yansıtılabildiğini bu da çocuklar arasında sanki bu bir hevesmiş gibi algılayabiliyorlar. Ergenlik çağı depresyonu için 12-18 yaş bizim için kritik yaş seviyesi. Özellikle 8’nci sınıftaki sınav ve üniversite sınavı dönemi. Stres faktörlerinin artması çocuklarda depresyon riskini artırıyor. Ailelere önerim normal yaşantısından farklı bir şekilde çocuk içe kapandıysa, konuşmak istemiyorsa, odasında vakit geçirmek istiyorsa, kaygıları endişeleri arttıysa, ders başarısında bariz miktarda düşüş varsa, dikkatle ilgili sorunları varsa, ağlama atakları oluyorsa bir uzmandan yardım almaları gerekmektedir" dedi.

ALINTI

Zayıflarken Ekmek Tüketmek Doğru mu?


En eski zamanlardan beri temel besin kaynağımız ekmektir. Ekmek olmazsa olmazlardandır. Gelin görün ki ekmek şişmanlatır algısı var. Aslında bu yanlış bilgi zaten kilo vermek isteyen diyete başlayan ilk ekmekten vazgeçiyor. Bu yanlış bir algı.  Kilo vereceğimiz zaman doğru tüketmek gerekir.

Ancak son yıllarda yapılan bir çok araştırma bunun tersini gösterdi ve ekmek aklandı.

Ekmeğin kökeni buğdaydan gelir. Buğday öğütülerek un elde edilir ve bu undan ekmek elde edilir. Ortaya çıkan un bazen ayrıştırılır beyaz ekmek olur, bazen tam buğdaydan ayrıştırılmadan yapılır tam buğday ekmeği olur, bazen ayrıştırılan beyaz una kepek ilave edilir kepekli ekmek olur, bazen çavdardan yapılır çavdar ekmeği olur, bazen Mısırdan yapılır mısır ekmeği olur, bazen ekmeğin ruşeymi özel olarak eklenir ruşeymli ekmek olur, bazen tam buğday ununun içine çavdar, yulaf, kepek ve yağlı tohumlar katılarak ekmeğin besin kalitesi yükseltilir o zaman da çok tahıllı ekmek olur.Çocukların ekmek tüketiminde ise hepsinden dönüşümlü olarak kullanmak gerekiyor. Yine de en çok tercih edilebilecek olan tam buğday ekmeği,  çok tahıllı ekmek ve çavdarlı ekmeği oluyor.

Buğdayın yapısı incelendiğinde üç bölümden oluşuyor. İlk bölüm buğday tanesinin kabuğu lifin ve posanın depo edildiği yer, ikinci bölüm buğdayın içinde buğdayın kendi beslendiği yer olan buğdayın özü anlamına gelen ruşeymi burada bütün vitaminlerin özellikle B vitaminler ve başta kalsiyum, demir, magnezyum, çinko, selenyum, krom gibi minerallerin de depo edildiği yer burası oluyor, buğdayın üçüncü bölümü de buğdayın içi yani endosperm denilen yeri oluyor. Burada da daha çok nişasta daha ve az protein içeren bölümüdür.

Işte buğday ayrıştırılırken kabuğu ve özü atıldığı için geriye, buğdayın içi olan daha çok nişasta ve daha az protein içeren bölümü kalıyor ve bundan beyaz ekmek yapılıyor. Buğdayın kabuğunda yer alan lifler atıldığı için tok tutucu özelliği azalıyor. Ruşeymi atıldığı için buğdayın tüm vitaminleri ve minerelleri kaybedilmiş olunuyor. Geriye sadece kalori içeren bölümü kalıyor. Hem daha vitaminsiz bir ekmek oluyor hem de daha az tok tutan daha çabuk acıktıran bir ekmek ortaya çıkıyor. Halbuki buğday ayrıştırılmadan tam kullanıldığında yani tam buğday ekmeği olarak yapıldığında buğdayın hem kabuğu hem özü kaybedilmemiş oluyor. Bu durumda ekmek daha besleyici ve daha tok tutucu özellik gösteriyor.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya günlük yaşamda  beyaz ekmek yerine esmer ekmeği tercih etmenin faydalarını sıralıyor:

1.      Zayıflarken çok yardımcıdır. Çiğnemesi beyaz ekmeğe göre daha zordur, çiğneme duygusunu tatmin edeceği için daha az yemeye neden olur.
2.      Esmer ekmek daha zor çiğnendiği için daha çok çiğnemek gerekir. Bu çiğneme sürecinde de leptin hormonu görevini tam yapar Nöropeptid Y düzeyini azaltır. Bu yollada iştahı baskılar.
3.      Posa bakımından zengindir. Posa mide bağırsak sisteminde şişerek daha çok doygunluk oluşturur. Aynı zamanda bu posa bağırsak da hacim oluşturduğu için bağısaklarda süpürge etkisi yapar ve bağırsak kanserine karşı koruyucu etki gösterir.
4.      Esmer ekmeğin içindeki bu posa diğer yiyeceklerin ve kendisinin içerdiği şekerin kana karışmasını yavaşlattığı için daha uzun süre tokluk sağlar. Bu nedenle kişi çabuk acıkmaz.
5.      Ruşeymli ekmeğin ve tam tahıl ekmeğinin içindeki B gurubu vitaminler özellikle çocuklarda öğrenme ve kavrama fonksiyonunu geliştirir.
6.      Günlük tuz tüketimi konusunda dikkatli olunmalıdır. Çünkü günlük tükettiğimiz tuzun %32’si ekmekten geliyor. 100 gram ekmek, 1,5 gram tuz içeriyor. Günlük ortalama 4-6 gram arasında tuz tüketmek yeterli vücut için. Fazlasının kemiklerimiz için, damarlarımız için ve böbreklerimiz için zararlı olduğunu biliyoruz. O nedenle beraberinde ekmek tüketilen öğünlerde mümkünse yemeyi tuzsuz tercih etmek daha doğru olur. Bununla beraber tansiyon, kalp ve damar hastalarının, böbrek hastalarının ekmek yerken dikkatli olması gerekiyor. Mümkünse tuzsuz esmer ekmek seçmeleri daha doğru olur.

19 Aralık 2014 Cuma

Cinselliğin Tuhaf Yanları

Cinsel hayatın tuhaf yanları

Evet, hayvanların cinsel hayatı tuhaf ama insanlar da bu tuhaf krallığın bir parçası.

Terlenilen cinsel birleşmede, erkek testosteron salgılar ve bu kadınlar için biyolojik bir baştan çıkarıcıdır!

Ağzınızda neredeyse 500 çeşit farklı bakteri bulunmakta ve neredeyse yarısı dilinizde yaşamakta. Fransız öpücüğünü sever misiniz?

Her 17 kişiden biri, ya da günde 400,000,000 kişi seks yapıyor. 4,000’i tam şu anda yapıyor.

Isıyı arttırın, her şekilde. Oda ne kadar sıcak olursa, orgazm o kadar hararetli oluyor.

Vajina aynı zamanda iyi bir yüzücü koçu. Orgazmın sebep olduğu pelvik spazmlar yumurtalarınızı döllemek için yola çıkan spermlerin yolculuğunu kolaylaştırıyor.

Yetmişli yaşlarındaki erkelerin %73’ü ereksiyon problemi yaşamıyor.

Seks sırasında salgılanan endorfin baş ağrısına iyi geliyor. Yani eski moda bir bahane olan baş ağrısının yerine farklı bir şey bulmalısınız.

Dr.Wecker 1609’da iki penisli ölü bir adam buldu. O günden beri, 100’e yakın benzer vaka rapor edildi.

Erotik nefessiz kalma sadece INXS’in solisti Michael Hutchence’i öldürmedi. Seks esnasında beyine giden oksijeni kesmenin verdiği güçlü zevk yüzünden sadece Amerika’da her yıl 500 kişi hayatını kaybediyor.

18 Aralık 2014 Perşembe

Erkekleri Baştan Çıkartan Bilmedikleriniz

1. Kadın Kokusu

Erkeklerin aklını başından alan bir çok koku var ama iki tanesi var ki yeri ayrı : balkabağı ve lavanta kokuları erkekleri ayrı cezbediyor. . En azından Chicagolu araştırmacıların incelemeleri bu tür sonuçlar veriyor. Bu iki yiyeceğin kokusu erkeklerde cinsel uyarılmaya neden oluyor ve ilgili bölgelere kan akışını hızlandırarak erkeği kamçılıyor....

2. Korkunun gücü adına!


Korku ve endişenin erkeklerde cinsel isteği arttırdığı düşünülüyor. Düşünün ilk çağlarda insanların en savunmasız oldukları zamanları cinsel birleşme yaptıkları zamandı. Günümüzde ki gibi dakikalarca saatlerce zevki sefa yapılamıyordu. Erkek dış ortamdan gelebilecek her türlü saldırı için korku ve endişe içinde kadını dölleyip korumaya ihtiyaç duyardı. Erkeğin doğasına yerleşmiş bu korku durumu cinsel arzuyu kamçılayan bir durumdur.

3. Kırmızı Olmazsa Olmaz

Yapılan araştırmada erkeklerden aynı kadını farklı kıyafetler içerisinde görerek  puanlamaları isteniyor ve kırmızı kıyafetli halleri daha yüksek puanlar aldığı kaydediliyor. Biyologların yaptığı açıklamaya göre ise kadınların yüzlerinin kızarması ovulasyon işaretidir ve erkekler kadınların en doğurgan dönemde olduğunu içgüdüsel olarak hisseder. Kadının kırmızı elbise ve iç çamaşırı erkeği daha fazla baştan çıkartır.

4. Kollar Bacaklar Daha Çekici

Avustralyalı bilim adamlarının yaptığı bir araştırmada erkeklerin uzun bacaklardan ziyade uzun ve şekilli kolları daha seksi bulduğu ortaya çıkarıldı. Uzun kollu kadınların daha ince ve zarif göründüğü kaydedilmiş.

5. Takım İç Çamaşırı Çok Etkili

Erkekler alt-üst takım iç çamaşırlarına karşı ayrı bir ilgi besliyor.  Takım iç çamaşırı giyen kadınların daha zevkli ve seksi olduğunu düşünüyorlar.

6. Kıvrımlı Hatlar


İnce olmak herkesin arzusu. Ancak erkekler fazla ince vücut sevmiyor. Kıvrımlı hatlar ve özellikle kalçaları daha seksi buluyorlar. Uzmanların araştırmalarına göre kıvrımlı kalçalar vücuttaki omega-3 yağ asidinin doğru oranda olduğunu gösteriyor. Bu yağ asitleri ise hamilelik döneminde fetüsün beyin gelişimi için oldukça önemli. Erkeklerin kıvrımlı hatlardan hoşlanmalarının iç güdüsel olarak daha doğurgan kadınları seçmeye programlı olmalarından kaynaklandığı düşünülüyor.

7. Etrafında Dolaşın

Avcı ruhlu olsalar da erkekler sürekli göz kontağı yaşamaktan ve hoşlandıkları kadını etraflarından görmekten tahrik oluyor. Bir erkeğin sürekli etrafında dolaşmak erkeğin iç güdüsel olarak seks düşünmesine yol açıyor. Kadının oturup kalkması, eğilip doğrulması erkeği sanki hipnotize ederek avına dikkat kesilen bir aslan gibi kadının tüm hareketlerini takip etmeye başlamasına yol açar.  Erkeğin etrafında dolaşırken sanki bilmeyerek yaptığınız küçük sürtünmeler temaslar ise erkeği zirveye çıkartır.

8. Benzer Yüz Hatları Çekici Geliyor

Her erkeğin hayalinde bir kadın figürü mutlaka var. Ancak yapılan araştırmalar ve çeşitli teorilere göre erkekler kendilerine benzer fiziksel ve ruhsal özelliklere sahip kadınları çekici buluyor. Bunun nedeni olarak ise güvende hissetme ihtiyacı gösteriliyor.

9.  Kahkahalar İşe Yarıyor

Sevimli gülümsemeler tatlı gelebilir ve erkek bunun ne anlama geldiğini çözemez. Ancak kahkaha kesinlikle baştan çıkaran bir etkiye sahip. Yüksek sesli kahkahalar erkekleri tahrik ediyor. Kahkahaların erkeklere seks sırasındaki kadının zevk inlemeleri çağrıştırdığından tahrik edici olduğu düşünülüyor.

10. Seks Oyuncakları Çekici Geliyor

Kadınlar nedense bu oyuncakları gizler ve kendilerine saklarlar. Ancak erkeklerin bu tür oyunları gördüğünde partnerlerini daha seksi buldukları söylenmektedir. Bunun nedeni erkek kadının bu oyuncakları kullandığını düşündüğünde kadının seks düşkünü olduğunu ve tatmin olmak istediği arzusu olduğunu düşünerek kadını tatmin etmek için kendinden geçer. Artık erkeğin tek derdi kadını tatmin etmektir.

17 Aralık 2014 Çarşamba

Cinsel Mutluluk İçin Öneriler


  Çoğu çift cinsel hayatlarında memnuniyetsizlik yaşıyor. Cinsel hayatımızı renklendirerek bu sorundan kurtulabiliriz. İşte seksten zevk almanın sırları:  

CİNSELLİĞE GİYİNİKKEN BAŞLAYIN

İyi bir cinsel ilişkinin hazırlığı ve duygu yoğunlaşması yatağa girmeden başlar. Çünkü cinsel istek bedende değil zihinde başlar.

Uygun ortam için illa ki mum ışığında romantik bir yemek gerekli değildir. Bunun yerine yapılacak küçük bir jest, sevgi sözcükleri ile yazılmış bir mesaj veya sıcak bir bakış, gülüşme yeterli olabilir. Çiftlerin birbirlerini hissedebilmeleri çok önemlidir.  

SEKSİ AYRICALIKLI BİR DURUM GİBİ ALGILAMAYIN

Cinsellik hayatta ayrı bir yeri olan, kendine özgü bir olgu değildir. Genellikle kişiler sekse sıra dışı anlamlar yükleyerek, onu kutsal veya özel olarak algılar. Oysa cinsellik yaşamın gerçek değerlerinden biridir. Kişinin yaradılışının, davranışlarının ve karakterinin bir parçası olan cinsellik, bu boyutuyla ilişkileri de etkilemektedir.
Yapılacak en iyi şey ise, sekse biraz kafa yormak ve yaşanılan ilişkilerde cinselliğin kalitesini arttırmak için yöntemler aramaktır.

PARTNERİNİZİN YALNIZ KALDIĞI ANLARI YAKALAYIN

Çiftler birbirlerine yeterince vakit ayıramamaktan, birlikte yalnız kalamamaktan şikayet ederler. Bu nedenle de cinsel yaşamlarında sorunlar belirir. Günlük hayatın stresi, iş, çocuklar, aile üyeleri, arkadaş ilişkileri derken çiftler birbirlerini ihmal edebilirler. İlişki süresi uzadıkça cinsellik de yapılacaklar listesinin gerilerine düşer.

Şu bir gerçek ki, bir çift yatak odası dışında günün birkaç saatinde dahi yalnız kalamıyorsa, cinsellikten mucize beklemeleri de boşuna olacaktır.
Tehlike çanları çalmadan, çiftlerin birbirlerine vakit ayırmaları, durumu kurtarmak için değil, adeta imkanlar yaratarak bunu yapmaları zorunludur.  

SINIRLARI AŞIN

Cinsellik, bir alışkanlık olmayı hak etmez. Doğası gereği duygularla ve heyecanla beslenmesi gereken değişiklik isteyen cinsellik, haftanın belli günlerinde yapılması gereken bir alışkanlık haline geldiği anda çekilmez bir hal alır. Zamanla sıkıcı olan cinsellik de sonunda çiftler için sorun yumağı haline gelir. Bu halden kurtulmak için, haftanın her günü hep aynı saatte ve aynı yerde cinsellik yaşamaktan vazgeçilmeli. Ayrıca cinsellik denince akla artık bir tek yatak odası gelmemeli.
Evliler için evden farklı bir yere, örneğin bir otele gitmek iyi bir fikir olabilir. Sevişmeye hep aynı partnerin başlaması gibi tavırlar da cinselliğe sıkıcılık katabilir. İşin özünde şu var ki tekrar, sonunda monotonluğu doğurur. Cinselliğine canlılık getirmek isteyenler için vazgeçilmez olan, önce tekrardan vazgeçmektir.  

FANTEZİ KURUN

Fantezi, her iki kişinin de kabul ediyor olması halinde cinselliği renklendirmenin en güzel yöntemlerinden biridir. Bu teknik cinsel terapi süreçlerinde de kullanılır. Zihindeki fantezi çalışmaları ile çiftlerin hayal gücünü kullanmaları sağlanır. Unutmayın, fanteziler hayallerle sınırlıdır. Cinsellik de sınırsız bir hayal gücü ile beslenir.

 

KAVGALI SEVİŞMEYİN

Kavga halindeki erkek ve kadın birbirlerine bedenlerini sunmak zorunda hissederek, duygularını düşüncelerini, korkularını ve beklentilerini ifade etmeyi engellerler. Oysa çatışmaları sonlandırmanın çaresi cinsellik değildir.
Çiftler önce duygularını, beklentilerini ve hayal kırıklıklarını birbirleri ile paylaşmalı. Taleplerini dile getirerek ve karşılıklı konuşarak çatışma sebeplerini anlamalı ve gerçek çözüm yollarını keşfetmelidirler. Zaten cinsellik bu sürecin sonundan kendiliğinden gelecektir. Seks, barışmak için yapılan bir görevden ziyade, ruhun ve bedenin paylaşılmasıdır.
 

AKLINIZLA SEVİŞİN

Kişiler, partnerinde ve kendilerine cinsel hazzı arttıracak bir sihirli formül olduğuna inanırlar. Bunlar da bir nevi tabudur. Seksin dinamiğinde mekanik yollarla yapılan uyarmanın çabuk ve yüksek hazzı beraberinde getireceğine yönelik inanış doğruyu yansıtmaz. Böylelikle önemli olan bir unsur da göz ardı edilir. Bu da kişinin, partnerinin bedeninden çok zihnine hitap etmesi gerektiğidir.
Bilinenin aksine vücudun haz merkezi cinsel organ değil beyindir. Beyin, koku, ses, dokunuş veya erotik bir cümle ile aldığı küçük duyumları tahrik unsuru olarak bedene iletir. Cinselliğin kimyası da bu şekilde başlar ve işler.
 

DUYGULARINIZI PAYLAŞIN

İlişkilerdeki temel sorunların başında iletişimsizlik gelir. Bu durum elbette cinselliği de etkiler. Kadın ya da erkek genelde ayıp, günah ve yasak üçgeni içinde, ne istediğini, ne hissettiğini açıkça söylemekten çekinir. Cinsel ilişki esnasında konuşmamak gibi meşhur bir cinsel mit vardır. Oysa duyguları konuşmak, ilişki anında duyulan hazzı kelimelerle paylaşmak her zaman erotik bir olgudur.
 

SEVİŞMEK İÇİN KEYFİNİZİ BEKLEMEYİN

Seks görev olarak da başlıyorsa bir zararı yoktur. Yapılan araştırmalar, görev olsun diye cinsel ilişkiye başlayan çiftlerin çoğunun, bu aktiviteyi büyük zevk alarak noktalayabildiğini ortaya koyuyor. Öyleyse cinsel aktivite, görev olarak başlayıp zevkle bittiği sürece amacına ulaşmış demektir.
İlerde yaşanması muhtemel cinsel işlev bozukluklarının önüne geçmek için cinsel isteği beklemeye gerek yoktur. İstenmese de seks yapılabilir. Seks yapmak ille de penis-vajina birlikteliği ile sınırlı değildir. Bazen sevişmek, okşamak, öpüşmek, erotik masaj yapmak, birlikte banyo yapmak veya sarılarak uyumaya çalışmak da seks yapmaktır.


CİNSELLİKTE “BİRİMİZ HEPİMİZ İÇİNDİR KURALINI UNUTUN”

Cinsellikte “Önce O” diye bir kavram yoktur. Düşüncelerin ve tavırların “Önce ben” olarak değiştirilmesinde bir sakınca yoktur. Hatta biraz bencil olmakta da yarar var. Çünkü taraflar anın ve hazzın tadını çıkarmak için ne kadar kendine konsantre olursa, ortaya çıkacak olan haz o kadar artar. Yani temel prensip, “Herkes kendi hazzından sorumludur” olmalı. Kadınlara nazaran erkekler bu durumu daha çabuk onaylarlar.
Kadın ise pasif bir rol üstlenmeye meyillidir. Ancak bunun sonu mutlaka hayal kırıklığı ile bitecektir. Çünkü kadının bu pasif rolü boyunca gösterdiği suskunluk yüzünden erkeklerin partnerini mutlu edip edemediğine dair kafasında soru işaretleri oluşur. Ortada soru işaretlerinin gezdiği her olgu huzursuzluk kaynağıdır. Yapılacak en iyi tutum ise “Onu mutlu edebiliyor muyum?” sorusunu akıllardan çıkarmak, cinsel ilişkiyi incelemek, analiz etmek yerine hazza konsantre olarak yaşamaktır.


16 Aralık 2014 Salı

Erkekleri Baştan Çıkarayım Diye Kendinizden Soğutmayın


Erkekleri baştan çıkarmak yerine soğutan 8 şey

 Erkekleri baştan çıkarmak için yaptığınız başı şeylerin geri tepebileceğini biliyor musunuz? İşte kadınların seksi olmak için yaptığı ancak erkeklerde ters etki yaratan 8 şey!

Makyajı abartmayın
O kırmızı ruju ne kadar sevdiğinizi biliyoruz! Ancak abartmayın. Sevgiliniz sizin neye benzediğinizi unutmaya başlamasın. Hafif ve doğal makyaj her zaman daha etkilidir.

Hemen seksi planlamayın
Sevgilinizi baştan çıkaran mesajlar atmak çok keyifli olabilir. Ancak her konuşmanın sonunu oraya getirmek rutine döneceğinden başlardaki etkisini kaybedebilir. Her fantezinizi hemen anlatmayın. Her seferinde dozu arttırarak devam edin. Bazen konu oraya gelirken 180 derece dönün ve bambaşka bir konu açın. Böylece heyecan her zaman doruklarda gezecektir.

Işıkları açık bırakın
Siz uyurken sizi seyretmek ona çok çekici gelebilir. Uyuyacağınız zaman ışıkları hafifçe kısın ancak tamamen kapatmayın.

Tırnaklara dikkat
Şehvetli ve tutkulu bir ilişki isteyebilirsiniz, ancak filmlerde gördüğünüz gibi sevgilinizin sırtında tırnak izleri bırakmak onun çok hoşuna gitmeyebilir. Tırnaklarını yerine parmak uçlarınızı kullanın. Daha etkili olacağından eminiz!

Orgazm taklidi yapmayın
Kadınların orgazm olması için gerekli olan süre ortalama 20 dakikadır. Orgazm olmayabilirsiniz ancak bundan daha kötü bir şey varsa o da orgazm taklidi yapmaktır. Partneriniz orgazm taklidi yaptığınızı anlarsa yatakta soğukluk söz konusu olabilir.

İç çamaşırı giymemeyi alışkanlık haline getirmeyin
Dışarıya çıktığınızda kulağına iç çamaşırı giymediğinizi söylemeniz onun aklını başından alacaktır. Ancak alışkanlık haline getirmemeye özen gösterin. Aksi takdirde bu da bir rutin haline gelecek ve çekiciliğini kaybedecektir.

Fazla savunmasız görünmeyin
Arada sırada savunmasız ve korunmaya ihtiyacı olan bir profil çizmek seksi gelebilir. Ancak abartırsanız sizin bağımlı ve kendi ayakları üzerinde duramayan biri olduğunuzu düşünecektir.

İlk buluşmada sevişmeyin

İlk buluşmada çok etkilendiniz ve geceyi birlikte geçirmeyi planlıyorsunuz. Sakince bu düşünceleri yere bırakın :) Yavaştan alın, onu baştan çıkarmaya devam edin ancak ilk geceyi evde bitirmeyin.

8 Aralık 2014 Pazartesi

Kadınları Tahrik Eden Dört Nokta

Cinsel yaşantınız yeteri kadar renkli değilse, bunları öneri olarak da kabul edebilirsiniz.

KAFA DERİSİ
Kafatası derisi milyonlarca sinir ucu içerir. Bir erkeğin parmaklarının saçlarınızda dolaşması, sizden hoşlandığını da gösteriyor aynı zamanda. Boşuna burun kıvırmayın, evrimsel psikoloji görev başında.

OMZUNUZU ÖPMESİ 
Çünkü size beklenmedik bir şekilde yaklaşır. Ayrıca sürpriz öpücükler sizin çekiciliğinizi ve onun size bağlılığını gösterir. Partnerinize vücudunuzun ihmal edilmiş bölgelerini fark etmesi için yol gösterici olabilirsiniz.  Bu konuda açıkça konuşmaktan çekiniyorsanız, kalemi kağıdı elinize alın ve romantik bir not yazın. Köprücük kemiğinizin öpülmesi işe yarar bir yöntem.

JEAN PANTOLON GİYMESİ 
Erotik anlamda sutyen kadın bedeni için neyse, jean pantolon da erkek bedeni için o! Uzmanlar "Burada biyolojinin de etkisini unutmayın" diyor. Sıkı bir jean pantolon, sağlıklı bacak kasları, karın kasları anlamına geliyor!  Bunlar da sağlıklı ve güçlü bir partner demek tabii ki!Unutmayın, erkekler de en az kadınlar kadar iltifat edilmeyi sever. Ona, jean giydiği zaman yakışıklı göründüğü yönünde ne kadar çok iltifat ederseniz, o kadar çok jean giyecek.

BİR KÖPÜK BANYOSUNDA UZANMAK 
Köpük banyosu, rahatlamanın en kolay yolu. Genelde zihnimizdeki yapılacaklar listesi ile uğraştığımız için kendi fiziki uyanışımızın işaretlerini kaçırıyoruz ama ılık su, kanın cilt yüzeyinin altındaki sinir uçlarına gidişini hızlandırıyor ve bu da uyarılmayı kolaylaştırıyor. Cosmotürk'ün haberine göre, düzenli olarak banyoyu akşam rutininiz içine alın. Vücudunuzun hisleriyle ilgili olarak ne kadar rahat ve uyanıksanız, onları ilerletmekle ilgili o kadar istekli olacaksınız. Ayrıca duş başlığının gücünü asla hafife almayın




Kadınların Sormaya Utandığı 50 Soru

Uzmanlar sağlıklı bir cinsel yaşam için çiftlerin birbirlerini anlaması gerektiğini söylüyor. Yapılan bir araştırmaya göre kadınlar erkeklere göre daha utangaç! İşte kadınların cinsel yaşamla ilgili sormaya utandığı 50 soru...

Utangaç kocamı daha vahşi bir şeyler denemeye nasıl ikna edebilirim?
Sperme karşı alerjim olabilir mi?
İlişki başlangıcında yeterince ıslanamıyorum. Bu fiziksel mi yoksa psikolojik mi?
Hamileyken cinsel ilişki arzulamam yanlış bir şey mi?
Oral seks sırasında kendimi rahat hissedemiyorum. Ne yapmalıyım?
Vibratörden hoşlanmıyorum. Deneyebileceğimiz başka oyuncak var mı?
Cinsel isteksizlik yaşıyorum. Bu durum hayat boyu sürer mi?
Erkekler fiziksel olarak aldatmaya kodlanmış mıdır?
Kocam kilo aldı ve artık tahrik olmuyor. Ne yapmalıyım?
Penis üzerinde şişkinliklerin olması normal bir şey mi yoksa hastalık habercisi midir?
Eşimin penisi fazla kavisli ve bu durum seks yapmamızı zorlaştırıyor. Ne yapabiliriz?
Doğum kontrol yöntemleri cinsel isteksizlik yaratır mı?
Büyüklük gerçekten tatmini etkiler mi?
Kendimi önemli hissetmek için seksi kullanıyor olabilir miyim?
Evlendikten sonra cinsel isteğin azalması normal mi?
Mutlu bir evliliğim olmasına rağmen hala liseden bir arkadaşımla ilgili fantaziler kuruyorum. Ben kötü bir eş miyim?
Kocamdan daha kiloluyum ama o yine de o benim üstte olmamı istiyor. Durumu daha zevkli hale nasıl getirebilirim?
Kocam bana daha şehvetli olmam konusunda baskı yapıyor. Bu sorunu nasıl çözebiliriz?
Çocuk doğurduktan sonra kilo aldım ve cinsel hayatımız sona erdi. Onu geri kazanmak için ne yapmalıyım?
Hangi doğum kontrol yönteminin benim için daha uygun olduğuna nasıl karar vermeliyim?
Uzun zamandır eşimle seks yapmıyoruz. Bu tekdüzeliği nasıl kırabiliriz?
Aşırı stres altındayım ve seks sırasında adapte olamıyorum. Ne yapmalıyım?
Eşim sürekli mastürbasyon yapıyor. Beni tercih etmesi için ne yapmalıyım?
Eşimin vibratörüme alışması için ne yapmalıyım?
Seksi arzuladığımız saatler uyuşmuyor. Nasıl adapte edebiliriz?
İlişkimizi daha heyecanlı hale getirmek için ne yapmalıyız?
Doğum yaptıktan sonra libidomu nasıl geri kazanabilirim?
Kocamın cinsel ilişki sırasında daha uzun süre dayanmasını sağlamanın bir yolu var mı?
Evlendiğimizden beri hiç orgazm olmadım. Neden olabilir?
Bir erkeğin mastürbasyon yapmaması normal mi?
Kocam porno filmler seyrediyor, bundan kaygı duymalı mıyım?
Kocamı bana oral seks yapması konusunda nasıl ikna edebilirim?
Oral seksi daha acısız hale getirmek mümkün mü?
Eşimle ben yalnızca oral seks yoluyla boşalabiliyoruz. Ne yapmalıyız
Fazla seks sağlığa zararlı mıdır?
Striptizci kızları çok kıskanıyorum. Bu normal mi?
Eşimin küçük bir penisi var. Hangi pozisyonu denemeliyiz?
Artık kocamı çekici bulmuyorum. Neler oluyor?
Kocam beni tatmin edemiyor. Ne yapmalıyım?
4 yıldır orgazm olamıyorum. Sorun ne olabilir?
Eşim her ilişkide boşalamıyor. Bu normal mi?
Orgazm olmam yarım saati buluyor. Hızlandırmak için ne yapmalıyım?
Eşim çok iri yarı. Ne yapmalıyım?
Vajinamı daha sıkı hale getirmenin bir yolu var mı?
İlişki sırasında çok acı çekiyorum. Neden olabilir?
İlişkiden hemen sonra duş almanın hamileliği engellediğini duydum. Bu doğru mu?
Erken boşalmayı önlemek için ne yapmalıyız?
Kocamın küçük penis kompleksi var. Ona ne söylemeliyim?
Cinsel hayatımız sona erdi. Nasıl canlandırabiliriz?
Çok çocuk doğurmak cinsel arzuyu azaltır mı?

Erkekler Seks İçin Neden Para Öder

Seks işçilerine giden erkekler hakkında akıllarda basmakalıp bir imaj oluşur. Peki, erkekler neden seks için para öderler?

Fred ve Laura beraber uzun yürüyüşlere çıkıyor, hafta sonu tatillerine gidiyor, çarşı pazar geziyor ve genellikle dışarıda yemek yiyorlar. Televizyonda gördükleri komik şeylere de beraber gülüyorlar, ama bazen de kavga ediyor ve tartışıyorlar. Her çift gibi, onların da iniş çıkışları var. Fakat onlar diğer çiftlerden farklı. Fred, Laura'ya kendisiyle zaman geçirmesi ve kendisiyle seks yapması için para ödüyor. Altı yıldır birlikteler. Seks için para ödemenin 'yanlış olduğu', 'yasaklanması gerektiği' ile ilgili hararetli tartışmalar çözümsüz kalıyor. Bu tartışma içinde ise bir soru çok nadir soruluyor: "Erkekleri, kendileri ile yatmaları için kadınlara para ödemeye iten sebepler nedir?" Emekliye ayrılan Fred, "İlk olarak internette bir mesajlaşma sitesinde tanıştık" diyor, "Ben ona geceyi bir otelde benimle geçirmek ister mi diye sordum."

Fred, 'birbirlerini tanıyarak, birbirlerini dinleyerek' geçirdikleri geceyi "ilk buluşma gibiydi" ifadesiyle anlatıyor. Laura da, "Artık birbirimizi o kadar iyi tanıyoruz ki, Fred artık ben onunla buluşmaya gitmeden önce internetten bankama para transfer ediyor" diyor.

'Karımla yatakta anlaşamıyoruz'

Fred, merkezden uzakta kırsal bir bölgede yaşıyor ve yıllarca tam zamanlı hasta bakıcılık yapmış, annesiyle ilgilenmiş. İnsanlarla tanışma şansı olmadığından, seks için para ödemeye karar vermiş.
"Bir kadının arkadaşlığını istemek yalnızca seksle ilgili değil. Eğer dışarı çıkmıyor ve sosyalleşmiyorsanız bunu nasıl elde edeceğinizi düşünmeniz de çok zor." Robert da uzun yıllar evli olan biri.

"Seksten, hatta sarılmaktan, öpüşmekten hoşlanmayan bir kadınla evlenen seks düşkünü biri oldum." "Mükemmel, mükemmel bir partner. Her açıdan çok iyi anlaşıyoruz, yalnızca yatakta anlaşamıyoruz." Robert seks için ayırabildiği kadar para ayırıyor.
"Evliliğime bağlı olmak istedim" diyor Robert, "Elimden geldiğince karıma iyi davranmak istedim, dolayısıyla yapabileceğim şey, bunun için para ödemekti."

Robert, seks için para ödemeyi evliliğini korumanın bir yolu olarak görürken, 30'lu yaşlarındaki Graham ise bunu, ilişkilerin karmaşıklığından kaçınma yolu olarak görüyor. Eski kamu çalışanı olan Graham, hayatının ilk 30 yılında sekse hiç para vermeyeceğini düşünmüş. Fakat bir hafta sonu, kendisini Amsterdam'da genel evlerin bulunduğu ve 'Kırmızı Işıklı Bölge' olarak bilinen Red Light sokaklarında daha yeni tanıştığı bir grup erkekle yürürken bulmuş...

Genç bir kadın el işaretiyle grubu çağırsa da içlerinden iki erkek "Daha iyisini bulabiliriz" diyerek genç kadını pas geçmiş. Daha sonra Graham'a yönelen genç kadın "Benimle beraber yukarıya geleceksin dimi?" diye sormuş.

Graham, "O anda, onunla yukarı çıkmama engel olabilecek bir şey göremedim" diyor. Genç kadını kırmızı kabine kadar takip etmiş ve muhabbet ederek, seks yaparak kadınla yarım saat geçirmiş. "Harikaydı" diye anlatıyor o geceyi Graham, "Çok romantikti, yalnızca birkaç dakika içinde duygusal bir ilişkide olabiliriz gibi hissettik."

Önceki ilişkilerini, sancılı ayrılıkları derinlemesine düşününce şu sözler dökülüyor ağzından: "Belki de bunların hiçbirisini yapmaya ihtiyacınız yoktur. Belki de bu kendiliğinden gelişen inanılmaz anlara yalnızca para vererek yarım saat içinde ulaşabilirsiniz… Sadece… Büyülüydü…"

Utangaç bir erkek olan Simon'a göre kadınlarla tanışmak hiçbir zaman kolay olmadı. 29 yaşına geldiğinde ise bekâretini bozmak için sekse para verme kadarı aldı. Ama yine de hiçbir zaman bu kararı içine sinmedi.
"İnternette, bunun duygusal olarak kadınlar için iyi olmadığına dair şeyler okudum" diyen Simon, şimdi 30lu yaşlarında ve son birkaç yıldır düzenli olarak aynı kadını görmeye gidiyor...

"Cinsel dürtülerim çok yüksek. Yalnızca seksten zevk almakla ilgili değil, ama bir süre seks yapmazsam, fiziksel olarak korkunç hissediyorum." Simon, aynı kadını görmeye devam ediyor çünkü yeni biriyle beraber olmaktansa aynı kadınla kendisini daha rahat hissediyor.

Beraber olduğu kadını çok iyi tanıyan Simon, her hangi bir yanılgıya da kapılmadığını söylüyor: "Eğer ona para vermiyor olsaydım, benimle seks yapmayı aklından bile geçirmezdi." Simon'ın son yıllarda, birkaç tane kız arkadaşı olmuş. İlişkideyken seks için başka birine para vermiyormuş. Günün birinde tekrar bir ilişkide olmayı umuyor...

24 Kasım 2014 Pazartesi

Cinsellikte Hangi Meslekteki Erkekler Daha İyi

400 evli kadın arasında yapılan araştırmada hangi meslek grubundaki erkeklerin aşk hayatında ne kadar iyi olduğu ortaya çıkarıldı.

ARAŞTIRMA SONUÇLARI AŞAĞIDADIR. SİZDE BU SONUÇLAR HAKKINDA MUTLAKA YORUM YAPIN DOĞRULUĞU TEYİT EDELİM....

Sanatçılar

En iyi aşıklar sanatla uğraşanlardan çıkıyor. %100'ü ön sevişmede "mükemmel" olarak değerlendirilirken %73'ü eşlerini tam anlamıyla tatmin edebiliyor.

İnşaat sektöründe çalışanlar

En iyi aşıklar sıralamasında ikinci sırada inşaat sektöründe çalışanlar var. %58'i haftada 2 kereden fazla seks yapıyor. %66'sı sarılmayı seviyor ve %57'si sekste "mükemmel" veya "oldukça iyi" olarak değerlendiriliyor.

Küçük işletmeciler
%46'sı seks yaparken yeni pozisyonlar deniyor.
Ancak ön sevişmede pek iyi olmadıkları söyleniyor. %36'sı haftada 2 kereden fazla seks yapıyor.

Mühendisler/ Mimarlar
%71'i eşlerini tam anlamıyla tatmin edebiliyor.
%92'si ön sevişmede gayet iyi. %76'sının erkek boşalma sorunu olmadığı söyleniyor.

Müdürler / Süpervizörler
%38 oranla en iyi seks yapan meslekler arasında yer alıyorlar.  Ancak %29'u  eşlerinin hayır cevabını kabul etmiyor.

Üniformalı Çalışanlar ( İtfaiyeci, Polis, Postacı)
%84'ünün eşlerine göre sekste ortalamanın üzerindeler.
Ancak %25'i ön sevişmeyi es geçiyor.
%35'inin eşleri daha maceracı olmalarını istiyor.

Satış ve Pazarlama
%14'ü her gün seks yapıyor.
%20'si cinsel fanteziler deniyor.
Ancak %25'inin eşleri seksin çabuk bittiğinden yakınıyor.


Takım Elbisesiler ( Avukatlar, Danışmanlar, Muhasebeciler)
%42'si her gün seks yapmak istiyor.
%46'sı farklı yerlerde seks yapmayı tercih ediyor.
%78'i hayır'ı cevap olarak kabul etmiyor.

Doktorlar/ Sağlık Sektörü Çalışanları
%44'ü eşlerine göre oldukça romantik ve sarılmayı çok seviyor.
Ancak %34'ünün ön sevişmeyi önemsemediği söyleniyor.
%36'sının ise erken boşalma sorunu olabileceği söyleniyor.

Fabrika İşçileri
%59'unun eşlerine göre seks daha iyi olabilir. %20'sinin eşleri ise seks hayatlarından hiç memnun değil.
Ancak seks konusunda oldukça maceracılar ve %36'sı yeni pozisyonlar denemekten çekinmiyor.

19 Kasım 2014 Çarşamba

Bayanlar Bacaklarınızı Uzun Göstermenin Yolları

1. Sade renkler tercih edin
Bacaklarınız kısa ise renk paletini sade tutmanız gerekir. Çok renkli parçalar tercih ettiğinizde vücudunuzu parçalara bölersiniz bacaklarınızın kısa olduğunu ortaya çıkarırsınız. Sade renkler bütünlük sağlar ve dikkatini bacak boyunuzdan uzaklaştırır.

2. Etek boyunu kısa tutun
Uzun etekler bacaklarınızı daha da kısa gösterecektir. Mini etekleri tercih etmenizi öneririz. Mini eteklerin uygun olmadığı yerlerde dizin hemen altında biten etekleri seçebilirsiniz. Ancak asla daha uzun olmamalıdır.

3. Bilekten bantlı ayakkabılar giymeyin
Bileğinden bantlı ayakkabılar bacağınızı böler ve olduğundan da kısa gösterir. Bant olmadığında bacağınız ayakkabının ucuna kadar devam ediyor gibi görünür ve bacaklarınızı uzun gösterir.

4. Topuklular hayat kurtarır
Topuklu ayakkabılar bacak boyu kısa olanlar için adeta bir kurtarıcıdır. Topuklu giydiğinizi saklamak istiyorsanız ayakkabılarınızı kapatacak geniş paçalı pantolonlar da tercih edebilirsiniz.

5. Yüksek belli pantolonlar
Etek ve pantolonlarda düşük belli giydiğinizde bacaklarınız olduğundan da kısa görünür. Yüksek belli pantolonlar sizi daha uzun gösterir.


6. Dar pantolonlardan uzun durun

Dar pantolonlar vücudunuza yapışacağından kalçanızın nerede bitip bacağınızın nerede başladığını ortaya çıkarır. Boru paça pantolonlar bu konuda yardımcınız olacaktır.

7. Maksi elbiseler serbest!
Maksi elbiseler sizi zarif ve uzun gösterir. Dikkat etmeniz gereken tek nokta etek kısmının yerlerde sürünmemesini sağlamaktır.

Mutlu Eşlerin Yatak Odası Sırları

Cinsel anlamda birbirlerine bağlı olan çiftler daha şefkatli, affedici, romantik, hassas oluyor; daha az yalnız, daha az keyifsiz ve daha az şüpheci hissediyor.


“Bir şeyler yapmalıyım ama ne?” diyorsanız aradığınız ipuçları burada… 
Bir düzenleri var
“Akışa bırakmak” son zamanların gözde önerilerinden… Ama iş seks olunca bazen akışa bırakmak o kadar da doğru olmuyor. Yoğun iş temposu, çocuklar, hayatın diğer zorlukları derken bir de bakıyorsunuz ki o akış aylar sürmüş. Oysa mutlu çiftler her gün değil ama belirli bir düzende sevişiyor. Cinsel birliktelik çiftlerin yakınlaşmasını sağlıyor ve cinsellik olmadığında da tam tersine uzaklaşma başlıyor. Özellikle erkekler partnerleri ile yakın hissedebilmek için sekse daha çok ihtiyaç duyuyor. “Haftada kaç defa?” sorusuna takılmayın, ikinizi de mutlu edecek bir sayıda birleşin. 
Dokunuyorlar
Mutlu çiftler birbirlerine sadece yatakta değil, her zaman dokunuyor. Bunun mutlaka seksi bir dokunuş olması gerekmiyor. Ama bazen de masum bir dokunuş işi bambaşka yerlere taşıyabiliyor. Böyle başlayan bir seks çok daha doğal ve tatmin edici oluyor. Gün içindeki küçük dokunuşlar adeta bir ön sevişme etkisi yaratıp sizi gece yaşanacak bir sevişmeye de daha güzel hazırlıyor. 
Cezalandırmıyorlar
Mutlu çiftler partnerlerini asla “sevişmemek” yoluyla cezalandırmıyor. Böylece seksi bir güç savaşına dönüştürmüyorlar. Bu hale geldiğinde bir süre sonra iki taraf da seks istemez oluyor. Seks diyeti ile cezalandırmak yerine bir dahaki sefere ona kızdığınızda kendinizi sözcüklerinizle ifade etmeniz en iyisi.



5 Kasım 2014 Çarşamba

Genç Kızların En Çok Sorduğu Cinsel Sorular

Kızların ve erkeklerin sordukları sorular biraz farklı bu nedenle soruları ikiye ayırdık,aşağıda genç kızların sorularına yer vereceğiz...

1. Sürtünme yoluyla hamile kalır mıyım? İç çamaşırı ile seviştiğimde hamile kalma ihtimalim nedir?

Üzerinizde iç çamaşırlarınız varsa hamile kalmazsınız ama iç çamaşırları olmadan vajina üzerine yapılan sürtünme ve boşalma gebeliğe neden olabilir.

2. Bakireyken gebe kalınabilir mi?

Kalınabilir. Kızlık zarı vajina girişinin 2-3 cm içindedir ve ortası boş bir yapıdır. Vajinanın girişine boşalma olduğunda gebe kalma riski vardır. Bakire olmak gebeliğe engel değildir.

3. İlk cinsel ilişkide çok canım yanar mı? Çok kan gelir mi? Ya kanamam durmazsa?

İlk cinsel birleşmede, iki taraf da rahatsa, iyi bir ön sevişme yapılıyorsa, ıslanma varsa, sakince giriş gerçekleştiriliyorsa acıya ve kanamaya pek rastlanmaz, bazen birazcık kahverengi ya da pembe lekelenme görülebilir. Kanamanın ya da acının olması demek, sisteme uygun olmayan bir şeyler olduğunu gösterir (zorlama, hafif yırtılmalar gibi…) Kanama durmuyorsa mutlaka bir uzmana muayene olmak gerekir.

4. c Orgazm olduğumu nasıl anlarım?

Orgazm, cinsel keyifte hissedilen üst düzey cinsel doyumdur. Orgazm olduktan sonra kişi rahatlama hissi yaşar. Kadınlar orgazm olup olmadığını kolayca anlayabilirler. Vajina dolgunlaşır, vajen içinde hafif kasılmalar olur, kalp atışı hızlanır ve keyif hissi çoğalır.

5. Kızlık zarı kaç cm içerdedir? Tampon kullanmak zarı bozar mı?
Zar vajinanın 2-3 cm içindedir. Tampon, parmak, penis ucu ya da başka bir cismi vajinanın çok az kısmına yerleştirmek bile zara zarar verebilir.
6. Kızlık zarı dikilebilir mi?
Evet.

7. Mastürbasyon nedir?

Bireyin karşı cinsiyetten ya da kendi cinsiyetinden biriyle değil çeşitli görsel (video, gazete, dergi,…), düşünsel (hayal objesi,…) ve fiziksel (kendi kendine dokunma…) yöntemler kullanarak kendi kendini tatmin ederek cinsel doyum sağlamasıdır.

8. Mastürbasyon yaparsam kızlık zarım yırtılır mı?

Masturbasyon sırasında vajinaya herhangi bir cisim –parmak dahil- sokulmuyorsa kızlık zarı bozulmaz.

9. Erkek arkadaşım ilişkiye girmek istiyor ama ben istemiyorum, ilişkiye girmezsem onu kaybetmekten korkuyorum ne yapmalıyım?

Seni seviyorsa sana saygı duyacak ve ‘Hayır’ını kabul edecektir. İstemediğiniz ve hazır olmadığınız hiçbir şeyi yapmayın. Bedeninize önce siz sahip çıkacaksınız, sevecek ve koruyacaksınız ki karşılaşabileceğiniz pek çok sorundan korunacaksınız. İstenmeyen gebelikler ergenlikte çok görülmektedir. Ayrıca HIV/AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların en çok bulaştığı yaşlar da ergenlikyaşlarıdır. ‘Hayır’ da hayır vardır.
10. Seks için en ideal yaş nedir?

Her şeyden önce bilinmesi gereken “Kesin bir yaşın olmadığı” dır. Ancak ergenlik döneminde, henüz bedeni hakkında tam olarak bilgi sahibi olmadan yaşanan cinsellik, ergen gebeliğinden, küretaja, HIV/AIDS ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklara kadar uzanan bir sonuç tablosunu gencin karşısına çıkarabilmektedir.
Cinselliğin sağlıklı olabilmesi için temel koşul genç kızların üreme organlarının gelişimini tamamlamış olmasıdır. Ancak bedensel gelişimden daha önemlisi, ruhsal gelişimdir. Ruhsal olarak cinsel ilişkinin sorumluluğunu alabilmemiz, kendimizle barışık olmamızı gerektirir. Erken ya da hazır olmadan yaşanan cinsellik; bireyde suçluluk, pişmanlık, utanç gibi içsel barışı bozabilecek duygular yaşatabilir. Tüm bu nedenlerle; güvenli cinsel ilişki kavramı öncelik kazanır. Güvenli cinsel ilişki; karşılıklı güvenin, dostluğun, sevgi ve saygının yaşandığı bir ilişkidir. Bireyler arası paylaşımın arttığı ve yoğun olumlu duyguların yaşandığı ortamda iyi iletişim kurmak, kendini ortaya koyabilmek, ‘hayır’ ya da ‘evet’ diyebilmek, cinsel eşini zorlamamak ilişkinin sağlıklı yürümesi için şarttır.

11. İyi ve sağlıklı bir cinsel ilişki nasıl olmalıdır? Bu ilişkilerde nelere dikkat etmeliyiz?
İyi ve sağlıklı bir cinsel ilişki, eşler arasında uyum ve doyumun yaşandığı ruhsal ve bedensel sağlığın önemsendiği bir süreci tanımlar. Bu süreçte eşlerin birbirleri ile ilgili beklentilerini, isteklerini bilmeleri, cinsel istekler konusunda baskıcı davranmamaları ve birbirlerinin cinsellikle ilgili düşünce ve isteklerine saygı duymaları gerekir. Ayrıca cinsel aktivitenin paylaşıldığı kişinin herhangi bir cinsel yolla bulaşan hastalık taşıyıp taşımadığı bilinmiyorsa, mutlaka kondom kullanılmalıdır. Kondom HIV/AIDS ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklardan koruduğu gibi istenmeyen gebelikleri de önler.

12. Seks yaptığımı annem babam anlar mı?

Hayır, seks yapmak dışarıdan anlaşılabilecek bir durum değildir.

13. Ailemle jinekoloğa gitmek zorunda kalırsam bakire olmadığım anlaşılır mı? 

Doktora gitme nedeniniz bekaret kontrolü ise ve vajinal muayene olursanız evet anlaşılır. Diğer konularda vajinal muayene olmadığınız sürece anlaşılmaz.

14. İlk cinsel deneyimimde kasılıp kalırsam ve kilitlenme olayını yaşarsam?

İlk cinsel ilişkide kasılırsanız penisi içeri alamazsınız, kilitlenme olayı diye bir olay bilimsel olarak olabilecek bir durum değildir, tamamen şehir efsanesidir.

15. Genital bölgemdeki kıllarımdan partnerim rahatsız olur mu?

Bu herkese göre değişir. Bunun cevabını sadece partneriniz bilir.

16. Oral seks yaparsam ve meni yutarsam hamile kalır mıyım?

Hayır oral seksle gebe kalınmaz.

17. Anal seks (ters ilişki, arkadan ilişki) yapmak normal midir? Zararları var mıdır?

Anal, oral seks gibi vajinal seks haricindeki cinsel ilişki yöntemlerinin, eşler tarafından istendiği takdirde cinselliği renklendiği kabul edilir. Bununla birlikte, anal seks’in özellikle kadının bedensel sağlığına zarar verebileceği anüs kasların zedelenebileceği akılda tutulmalıdır. Bu da büyük aptesti tutmayı zorlaştırabilir. Anal seks sırasında olabilecek kanamalarda HIV/AIDS ya da kan yolu ile bulaşabilen diğer hastalıkların geçişi kolay olabileceğinden mutlaka kondom kullanılmalıdır. Ayrıca kişi istemiyorsa istemediğini belirtmeli ve kararlı olmalıdır. 

17 Ekim 2014 Cuma

Doğru Beslenerek Selülitten Kurtulma Yolları

Selülitin en çok görüldüğü bölgenin uyluğun üst kısmı, kaba et ve baldırın arka yüzeyi olduğunu belirten Baysal, "Deri yüzeyinin alt tabakasının yapısındaki farklılıklar nedeniyle kadınlar erkeklere oranla selülitten 9 kat daha sık etkilenmektedir. Selülittin dolaşım kanalları üzerine yaptığı baskı dolaşımın bozulmasına, bozulan dolaşımın deri altı dokularında sıvı birikimine ve dokuların yeterince beslenememesi sonucunda deride çökmelere sebep olmaktadır. Bu da klasik olarak tabir edilen portakal kabuğu görünümünü yaratmaktadır. Selülit kilo ile ilintili olsa da sadece kilolu bireylerde değil normal kilolu ya da zayıf bayanlarda da görülen bir problemdir. Bunun temel nedeni ise hormonsal etkinliklerden kaynaklanmaktadır" dedi.
 
Selülitin oluşma nedenleri
Diyetisyen Fatma Baysal selülit oluşma nedenlerini şöyle sıraladı: 
 
"Çeşitli dönemlerde meydana gelen hormonsal değişimlerden kaynaklanmaktadır. Özellikle ergenlik, hamilelik ve menopoz dönemlerinde artış göstermektedir. Oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) gibi bazı ilaçların kullanılması hormon dengesi üzerinde etkisi nedeniyle selülit oluşumuna sebep olmaktadır. Ailesel özellikler, kişinin genetik yapı. Dolaşım sistemi ve sindirim sistemi ile ilgili yaşanan sorunlar. Kabızlık, hipotiroid, doğum kontrol hapı kullanımı, karaciğer fonksiyonlarındaki bozukluklar ve sinirsel düzensizlik de selülite yol açabilecek olası durumlardandır. Bunun yanında yüksek topuklar, yanlış yürüme hareketleri, kambur oturma gibi yanlış davranışların da selülit oluşumunu hızlandırması olasıdır. Çünkü bu saydıklarımız toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkiler. Yetersiz fiziksel aktivite ve hareketsiz yaşam biçimi, çok dar pantolon ve diz altı çorap giymek, sürekli bacak bacak üstüne atarak oturuyor olmak; kan ve lenfatik dolaşım sistemini olumsuz etkileyerek selülit oluşumunu tetiklemektedir. Sigara ve Alkol kullanımı: Sigara, güçlü bir damar daraltıcı ajan olması sebebiyle, cildin yeterince beslenmesini engelleyerek selülit oluşumuna neden olmaktadır."
 
Beslenme önerileri
Diyetisyen Fatma Baysal, yeterli ve dengeli beslenmeye ayrıca öğün atlamamaya özen göstermek gerektiğini belirtti. Günlük ortalama 2.5-3 litre sıvı tüketilmesini öneren Baysal,
 
"Alacağınız bol su, hücre ve dokularınızı besleyerek toksinleri vücudunuzdan hızla atmanıza yardımcı olacak, böylece selülit oluşumunu da önleyecektir. Rafine şekerler, hayvansal yağlar ve fast food ve hazır yiyeceklerden tamamen uzak durarak günlük tuz tüketiminizi de sınırlandırınız. Damarlara büyük zarar veren sigara ve aşırı alkol kullanımından kesinlikle kaçınınız. Kafein alımını sınırlandırın, aşırı çay, kahve, kolalı içecekler tüketiminden kaçınınız. Daha hareketli bir yaşam daha az selülit demektir. Bu nedenle haftanın 3-4 günü 30-60’ar dakika sürecek olan yürüyüş, yüzme, yoga, pilates, jimnastik gibi sporlara vakit ayırın. Böylelikle kan dolaşımınızı artırarak selülit oluşumunu önleyebilirsiniz. Yemeklerinizde kullandığınız yağ miktarını azaltmaya çalışınız. Yemeklerinizi daha çok haşlama, ızgara veya buğulama gibi daha sağlıklı yöntemlerle yapmaya özen gösteriniz. Düzensiz bir şekilde kilo alıp vermekten kaçınınız. Sabit bir kiloda kalmaya özen gösteriniz. Posa içeriği zengin sebze, meyve ve kuru baklagillerle tam tahıl ürünlerine beslenmenizde daha fazla yer ayırınız. Ayrıca yüksek miktarlarda tuz, refine şeker, tüketiminden uzak durmak gerekiyor. Yüksek miktarlarda hayvansal kaynaklı protein tüketilmemelidir. Tüketilen hayvansal kaynaklı proteinler mümkün olduğunca yağı azaltılmış tercih edilmelidir.
 
Diyetisyen Fatma Baysal selülitin geniş kapsamlı bitkisel tedavisi daha çok bağ dokusu yapısını güçlendiren ürünlerin tüketilmesi yoluyla hedeflendiğini belirterek selülit oluşumunu engelleyen gıdalar hakkında şu bilgileri verdi. 
 
Üzüm çekirdeği ve toz kakao: İçeriğinde bioflavonoid olan bu besinler kolajeni yıkan enzimleri bloke ediyor ve bağ dokusuna destek oluyorlar.
Yeşil yapraklı sebzeler(maydanoz, brokoli vb) : Yapılan araştırmalar selülit oluşumunu azaltmada antioksidan öğeler olan A, C vitaminleri ve çinkonun etkili olduğunu göstermektedir. Özellikle bu antioksidan yapıları içerisinde bulunan taze meyve ve sebzelerin tüketimine özen gösterilmesi gerekmektedir. koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, ve taze meyvelerin günlük tüketimini 6-8 porsiyona kadar çıkarmanız gerekmektedir
Su: Bol su içmek kan dolaşımının düzenlenmesini sağlıyor ve ödemin oluşmasını önlüyor. Ayrıca yağ hücrelerinin emilimini sağlamak gibi önemli bir rol de üstleniyor. Günde en az 2.5-3 litre su içmeye özen gösterin.
Kuşkonmaz ve Lahana: Ödem söktürücü ve toksin atma özelliği nedeniyle bu besinler sofranızda sık sık yer almalı. Toksin atmak için beyaz lahana kürü de yapabilirsiniz. Bunun için; kaynayan yarım litre suda 5-6 adet beyaz lahana yaprağını parçalamadan, ağzı kapalı bir tencerede hafif ateşte 10 dakika haşlayın. Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez aç veya tok karnına birer su bardağı için. Kürü 5 gün boyunca ve her seferinde tekrar hazırlayarak uygulayın. 3 gün ara verdikten sonra küre 5 gün daha devam edin. .
Balık: Somon gibi yağlı balıkta bolca bulunan Omega -3 damarları genişleterek kan akışının ve dolaşımının rahatlamasına katkıda bulunuyor. Haftada 2-3 gün balık tüketin.
Soğan ve sarımsak: Kan basıncının ve dolaşımının rahatlamasını sağlıyorlar.
Ananas: Taze ananasta bulunan bromelin enzimi protein ayrıştırıcı ve sindirimine yardımcı bir enzimdir. Kükürtlü bileşikleri de içeren bromelin enzimi sadece protein sindirimine yardımcı olmakla kalmaz, şişkinliğin ve ödemin atılmasına da katkıda bulunur. Böylece selülit oluşumunu engellemeye yardımcıdır. Hergün 1 ince dilim ananas tüketilmesi olumlu etki gösterecektir.
Zencefil: Her gün 5-6 kibrit çöpü şeklinde kestiğiniz zencefili çayınızın içine katabilirsiniz.
Muz: içerisinde yer alan potasyum ile kan basıncını düşürerek dolaşıma yardımcı oluyor ve dokuları atık maddelerden temizliyor. Sindirim ve düşük tansiyon sorununuz yoksa, günde bir adet muz tüketmenizde fayda var. Karpuz, avokado, havuç, fasulye ve bezelye de fazla miktarda potasyum içeriyorlar.
Kereviz: Kan damarlarının kasılmasını engelleyerek dolaşımın rahatlamasını sağlıyor.
Yeşil çay: İçeriğindeki kateşin ile yağ yakımını hızlandırıyor. Günde iki fincan yeşil çay içmenizde fayda var.

10 Ekim 2014 Cuma

Cinsellikle İlgili Alışıla Gelmiş İnanılan Yalanlar

ABD’deki Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden pediatrist Dr Aaron E Carroll ve araştırma asistanı Rachel C Vreeman cinsellik ile ilgili herkesin inandığı yalanları ve bu konularda yapılmış gerçek bilimsel araştırmalar sonucu elde edilmiş sonuçları derleyen Don't Put That In There isimli bir kitap yayınladı. Kitapta tamamen asılsız olduğu kanıtlanan bazı “cinsellik yalanları” şunlar:

AYAKLARI BÜYÜK OLAN ERKEKLERİN PENİSİ DE BÜYÜKTÜR

Geçmişte hem ayak ve el parmaklarının hem de penis ve klitorisin gelişiminden Hox adı verilen bir genin sorumlu olduğu ve bu nedenle penis boyu ile ayakkabı numarası arasında doğrudan bir bağlantı olduğu iddia edildi. Oysa yapılan hiç bir kapsamlı araştırma erkeklerin ayakkabı numarası ile penis boyutu arasında bir bağ olduğunu göstermedi.

ERKEKLER CİNSEL AKTİVİTENİN DORUĞUNA 18, KADINLAR İSE 28 YAŞINDA ULAŞIR


Kadın ve erkeğin cinselliklerinin doruğuna hayatlarının farklı evrelerinde ulaştığını iddia eden bu iddia vücuttaki hormon oranları üzerinde yapılan incelemelere dayandırılıyor. Erkeklerde vücuttaki testesteron seviyesinin 18 yaş civarında doruk noktaya ulaştığı görülürken, kadınlarda da östrojen seviyesinin 28 yaşında en yüksek noktaya ulaştığı tahmin ediliyor. 

Ancak araştırmalar bekar erkeklerin en çok 30’lu yaşlarında, evli erkeklerin ise en çok 40’lı yaşlarında seks yaptığını gösteriyor. Kadınların ise cinsel olarak en aktif oldukları yılların 20’li yaşlarının sonları olduğu biliniyor. Elde edilen tüm “gerçek” veriler aslında hem kadınların hem de erkeklerin cinsel olarak ne denli aktif olduğunu belirleyen hormonlardan çok daha etkili bir çok faktör bulunduğunu gösteriyor.

SEKS YAPARAK KİLO VEREBİLİRSİNİZ

Kadın dergileri sık sık seks yaparak kilo verilebileceğini iddia etse de aslında ortalama bir cinsel birleşme sadece 5 dakika sürüyor ve hem kadın hem de erkek bu süreçte sadece 25 ila 125 kalori yakıyor. 

ERKEKLER 7 SANİYEDE BİR SEKS DÜŞÜNÜR

Her ne kadar bir çok araştırma erkeklerin seks hakkında kadınlardan çok daha fazla düşündüğünü gösteriyor olsa da erkeklerin her yedi saniyede bir yani günde tam 6 bin kez cinsellik ile ilgili düşüncelere daldığı bir şehir efsanesinden ibaret. 

İSTİRİDYE AFRODİZYAKTIR


Antik Yunan’dan günümüze dek insanoğlu istiridyelerin cinsel gücü ve arzuyu artırıcı bir etkisi olduğunu düşündü. Oysa bilim insanları büyük bir kısmı sudan oluşan ve içinde biraz protein ve bir kaç mineralden başka hiç bir “gizemli” madde bulunmayan istiridyenin böyle bir etkisine şimdiye dek hiç rastlamadı. 

KALP HASTALARI SEKSTEN KORKMALI

Herkes seks sırasında kalp krizi geçirip ölen birileri ile ilgili bir korku hikayesi dinlemiştir. Oysa sağlıklı bir kişinin seks yaparken kalp krizi geçirme olasılığı bir milyonda birin altında. Ayrıca kalp hastaları için bile seks sırasında kriz geçirme riski oldukça düşük. Çünkü sanılanın aksine insanların büyük bir kısmı cinsel birleşme sırasında çok fazla efor sarfetmiyor, kalbini de fazla yormuyor. 

DOĞUM KONTROL HAPI ŞİŞMANLATIR

Doğum kontrol haplarının kadınların kilo almasına neden olduğu sık tekrarlanan bir efsane. Geçmişte üretilen ve çok yüksek oranlarda östrojen ve progestin hormonları içeren doğum kontrol haplarının kullananların kilo almasına neden olduğu doğruydu. Ancak günümüzde satılan haplarda hormon oranları çok daha düşük ve böyle bir yan etki bulunmuyor. Şimdiye dek modern doğum kontrol hapları üzerinde yapılan hiç bir araştırmada bu ilaçların kilo alımına neden olduğuna dair bir kanıta rastlanmadı. Yani kısacası doğum kontrol hapı kullandığı için kilo aldığını söyleyenlerin sadece herkes gibi yediklerine biraz daha dikkat edip daha çok egzersiz yapması gerekiyor. 

YAŞLANDIKÇA TESTİSLER SARKAR

Yaşlandıkça erkeklerin üreme sistemlerinin önemli değişimler geçirdiği bir gerçek. Erkekler yaşları ilerledikçe daha az, daha yavaş ve daha kalitesiz sperm üretmeye başlıyor. Ancak bir çok erkeğin inandığı gibi güçlü kaslar ile vücuda bağlı olan testisler sarkmıyor. Sadece yaşandıkça testisler küçüldüğü için bir çok kişi testislerinin geçmişte olduğundan daha “sarkık” olduğu yanılgısına kapılıyor. 

SPORDAN ÖNCE SEKS YAPMAK ZARARLIDIR

Sporcuların önemli müsabakalardan önce seks yapmamaları önerilir çünkü seks sonrasında konsantrasyonlarının ve performanslarının zayıflayacağına inanılır. Oysa bilimsel araştırmalar spor yapmadan önce seks yapmanın bir atletin performansını artırabileceğini gösteriyor. 

Bu Konulara Göz Atın

Resim Galeri 1

Resim Galeri 1
Amatörler

Resim Galeri 2

Resim Galeri 2
Erotik Ev Hanımları
Copyright @ 2013 Kadınlar İçin Sağlık Güzellik Cinsellik Portalı. Designed by Templateism | Love for The Globe Press