Bayan Arkadaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bayan Arkadaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Aralık 2014 Cuma

Cinselliğin Tuhaf Yanları

Cinsel hayatın tuhaf yanları

Evet, hayvanların cinsel hayatı tuhaf ama insanlar da bu tuhaf krallığın bir parçası.

Terlenilen cinsel birleşmede, erkek testosteron salgılar ve bu kadınlar için biyolojik bir baştan çıkarıcıdır!

Ağzınızda neredeyse 500 çeşit farklı bakteri bulunmakta ve neredeyse yarısı dilinizde yaşamakta. Fransız öpücüğünü sever misiniz?

Her 17 kişiden biri, ya da günde 400,000,000 kişi seks yapıyor. 4,000’i tam şu anda yapıyor.

Isıyı arttırın, her şekilde. Oda ne kadar sıcak olursa, orgazm o kadar hararetli oluyor.

Vajina aynı zamanda iyi bir yüzücü koçu. Orgazmın sebep olduğu pelvik spazmlar yumurtalarınızı döllemek için yola çıkan spermlerin yolculuğunu kolaylaştırıyor.

Yetmişli yaşlarındaki erkelerin %73’ü ereksiyon problemi yaşamıyor.

Seks sırasında salgılanan endorfin baş ağrısına iyi geliyor. Yani eski moda bir bahane olan baş ağrısının yerine farklı bir şey bulmalısınız.

Dr.Wecker 1609’da iki penisli ölü bir adam buldu. O günden beri, 100’e yakın benzer vaka rapor edildi.

Erotik nefessiz kalma sadece INXS’in solisti Michael Hutchence’i öldürmedi. Seks esnasında beyine giden oksijeni kesmenin verdiği güçlü zevk yüzünden sadece Amerika’da her yıl 500 kişi hayatını kaybediyor.

8 Aralık 2014 Pazartesi

Kadınları Tahrik Eden Dört Nokta

Cinsel yaşantınız yeteri kadar renkli değilse, bunları öneri olarak da kabul edebilirsiniz.

KAFA DERİSİ
Kafatası derisi milyonlarca sinir ucu içerir. Bir erkeğin parmaklarının saçlarınızda dolaşması, sizden hoşlandığını da gösteriyor aynı zamanda. Boşuna burun kıvırmayın, evrimsel psikoloji görev başında.

OMZUNUZU ÖPMESİ 
Çünkü size beklenmedik bir şekilde yaklaşır. Ayrıca sürpriz öpücükler sizin çekiciliğinizi ve onun size bağlılığını gösterir. Partnerinize vücudunuzun ihmal edilmiş bölgelerini fark etmesi için yol gösterici olabilirsiniz.  Bu konuda açıkça konuşmaktan çekiniyorsanız, kalemi kağıdı elinize alın ve romantik bir not yazın. Köprücük kemiğinizin öpülmesi işe yarar bir yöntem.

JEAN PANTOLON GİYMESİ 
Erotik anlamda sutyen kadın bedeni için neyse, jean pantolon da erkek bedeni için o! Uzmanlar "Burada biyolojinin de etkisini unutmayın" diyor. Sıkı bir jean pantolon, sağlıklı bacak kasları, karın kasları anlamına geliyor!  Bunlar da sağlıklı ve güçlü bir partner demek tabii ki!Unutmayın, erkekler de en az kadınlar kadar iltifat edilmeyi sever. Ona, jean giydiği zaman yakışıklı göründüğü yönünde ne kadar çok iltifat ederseniz, o kadar çok jean giyecek.

BİR KÖPÜK BANYOSUNDA UZANMAK 
Köpük banyosu, rahatlamanın en kolay yolu. Genelde zihnimizdeki yapılacaklar listesi ile uğraştığımız için kendi fiziki uyanışımızın işaretlerini kaçırıyoruz ama ılık su, kanın cilt yüzeyinin altındaki sinir uçlarına gidişini hızlandırıyor ve bu da uyarılmayı kolaylaştırıyor. Cosmotürk'ün haberine göre, düzenli olarak banyoyu akşam rutininiz içine alın. Vücudunuzun hisleriyle ilgili olarak ne kadar rahat ve uyanıksanız, onları ilerletmekle ilgili o kadar istekli olacaksınız. Ayrıca duş başlığının gücünü asla hafife almayın




Kadınların Sormaya Utandığı 50 Soru

Uzmanlar sağlıklı bir cinsel yaşam için çiftlerin birbirlerini anlaması gerektiğini söylüyor. Yapılan bir araştırmaya göre kadınlar erkeklere göre daha utangaç! İşte kadınların cinsel yaşamla ilgili sormaya utandığı 50 soru...

Utangaç kocamı daha vahşi bir şeyler denemeye nasıl ikna edebilirim?
Sperme karşı alerjim olabilir mi?
İlişki başlangıcında yeterince ıslanamıyorum. Bu fiziksel mi yoksa psikolojik mi?
Hamileyken cinsel ilişki arzulamam yanlış bir şey mi?
Oral seks sırasında kendimi rahat hissedemiyorum. Ne yapmalıyım?
Vibratörden hoşlanmıyorum. Deneyebileceğimiz başka oyuncak var mı?
Cinsel isteksizlik yaşıyorum. Bu durum hayat boyu sürer mi?
Erkekler fiziksel olarak aldatmaya kodlanmış mıdır?
Kocam kilo aldı ve artık tahrik olmuyor. Ne yapmalıyım?
Penis üzerinde şişkinliklerin olması normal bir şey mi yoksa hastalık habercisi midir?
Eşimin penisi fazla kavisli ve bu durum seks yapmamızı zorlaştırıyor. Ne yapabiliriz?
Doğum kontrol yöntemleri cinsel isteksizlik yaratır mı?
Büyüklük gerçekten tatmini etkiler mi?
Kendimi önemli hissetmek için seksi kullanıyor olabilir miyim?
Evlendikten sonra cinsel isteğin azalması normal mi?
Mutlu bir evliliğim olmasına rağmen hala liseden bir arkadaşımla ilgili fantaziler kuruyorum. Ben kötü bir eş miyim?
Kocamdan daha kiloluyum ama o yine de o benim üstte olmamı istiyor. Durumu daha zevkli hale nasıl getirebilirim?
Kocam bana daha şehvetli olmam konusunda baskı yapıyor. Bu sorunu nasıl çözebiliriz?
Çocuk doğurduktan sonra kilo aldım ve cinsel hayatımız sona erdi. Onu geri kazanmak için ne yapmalıyım?
Hangi doğum kontrol yönteminin benim için daha uygun olduğuna nasıl karar vermeliyim?
Uzun zamandır eşimle seks yapmıyoruz. Bu tekdüzeliği nasıl kırabiliriz?
Aşırı stres altındayım ve seks sırasında adapte olamıyorum. Ne yapmalıyım?
Eşim sürekli mastürbasyon yapıyor. Beni tercih etmesi için ne yapmalıyım?
Eşimin vibratörüme alışması için ne yapmalıyım?
Seksi arzuladığımız saatler uyuşmuyor. Nasıl adapte edebiliriz?
İlişkimizi daha heyecanlı hale getirmek için ne yapmalıyız?
Doğum yaptıktan sonra libidomu nasıl geri kazanabilirim?
Kocamın cinsel ilişki sırasında daha uzun süre dayanmasını sağlamanın bir yolu var mı?
Evlendiğimizden beri hiç orgazm olmadım. Neden olabilir?
Bir erkeğin mastürbasyon yapmaması normal mi?
Kocam porno filmler seyrediyor, bundan kaygı duymalı mıyım?
Kocamı bana oral seks yapması konusunda nasıl ikna edebilirim?
Oral seksi daha acısız hale getirmek mümkün mü?
Eşimle ben yalnızca oral seks yoluyla boşalabiliyoruz. Ne yapmalıyız
Fazla seks sağlığa zararlı mıdır?
Striptizci kızları çok kıskanıyorum. Bu normal mi?
Eşimin küçük bir penisi var. Hangi pozisyonu denemeliyiz?
Artık kocamı çekici bulmuyorum. Neler oluyor?
Kocam beni tatmin edemiyor. Ne yapmalıyım?
4 yıldır orgazm olamıyorum. Sorun ne olabilir?
Eşim her ilişkide boşalamıyor. Bu normal mi?
Orgazm olmam yarım saati buluyor. Hızlandırmak için ne yapmalıyım?
Eşim çok iri yarı. Ne yapmalıyım?
Vajinamı daha sıkı hale getirmenin bir yolu var mı?
İlişki sırasında çok acı çekiyorum. Neden olabilir?
İlişkiden hemen sonra duş almanın hamileliği engellediğini duydum. Bu doğru mu?
Erken boşalmayı önlemek için ne yapmalıyız?
Kocamın küçük penis kompleksi var. Ona ne söylemeliyim?
Cinsel hayatımız sona erdi. Nasıl canlandırabiliriz?
Çok çocuk doğurmak cinsel arzuyu azaltır mı?

Erkekler Seks İçin Neden Para Öder

Seks işçilerine giden erkekler hakkında akıllarda basmakalıp bir imaj oluşur. Peki, erkekler neden seks için para öderler?

Fred ve Laura beraber uzun yürüyüşlere çıkıyor, hafta sonu tatillerine gidiyor, çarşı pazar geziyor ve genellikle dışarıda yemek yiyorlar. Televizyonda gördükleri komik şeylere de beraber gülüyorlar, ama bazen de kavga ediyor ve tartışıyorlar. Her çift gibi, onların da iniş çıkışları var. Fakat onlar diğer çiftlerden farklı. Fred, Laura'ya kendisiyle zaman geçirmesi ve kendisiyle seks yapması için para ödüyor. Altı yıldır birlikteler. Seks için para ödemenin 'yanlış olduğu', 'yasaklanması gerektiği' ile ilgili hararetli tartışmalar çözümsüz kalıyor. Bu tartışma içinde ise bir soru çok nadir soruluyor: "Erkekleri, kendileri ile yatmaları için kadınlara para ödemeye iten sebepler nedir?" Emekliye ayrılan Fred, "İlk olarak internette bir mesajlaşma sitesinde tanıştık" diyor, "Ben ona geceyi bir otelde benimle geçirmek ister mi diye sordum."

Fred, 'birbirlerini tanıyarak, birbirlerini dinleyerek' geçirdikleri geceyi "ilk buluşma gibiydi" ifadesiyle anlatıyor. Laura da, "Artık birbirimizi o kadar iyi tanıyoruz ki, Fred artık ben onunla buluşmaya gitmeden önce internetten bankama para transfer ediyor" diyor.

'Karımla yatakta anlaşamıyoruz'

Fred, merkezden uzakta kırsal bir bölgede yaşıyor ve yıllarca tam zamanlı hasta bakıcılık yapmış, annesiyle ilgilenmiş. İnsanlarla tanışma şansı olmadığından, seks için para ödemeye karar vermiş.
"Bir kadının arkadaşlığını istemek yalnızca seksle ilgili değil. Eğer dışarı çıkmıyor ve sosyalleşmiyorsanız bunu nasıl elde edeceğinizi düşünmeniz de çok zor." Robert da uzun yıllar evli olan biri.

"Seksten, hatta sarılmaktan, öpüşmekten hoşlanmayan bir kadınla evlenen seks düşkünü biri oldum." "Mükemmel, mükemmel bir partner. Her açıdan çok iyi anlaşıyoruz, yalnızca yatakta anlaşamıyoruz." Robert seks için ayırabildiği kadar para ayırıyor.
"Evliliğime bağlı olmak istedim" diyor Robert, "Elimden geldiğince karıma iyi davranmak istedim, dolayısıyla yapabileceğim şey, bunun için para ödemekti."

Robert, seks için para ödemeyi evliliğini korumanın bir yolu olarak görürken, 30'lu yaşlarındaki Graham ise bunu, ilişkilerin karmaşıklığından kaçınma yolu olarak görüyor. Eski kamu çalışanı olan Graham, hayatının ilk 30 yılında sekse hiç para vermeyeceğini düşünmüş. Fakat bir hafta sonu, kendisini Amsterdam'da genel evlerin bulunduğu ve 'Kırmızı Işıklı Bölge' olarak bilinen Red Light sokaklarında daha yeni tanıştığı bir grup erkekle yürürken bulmuş...

Genç bir kadın el işaretiyle grubu çağırsa da içlerinden iki erkek "Daha iyisini bulabiliriz" diyerek genç kadını pas geçmiş. Daha sonra Graham'a yönelen genç kadın "Benimle beraber yukarıya geleceksin dimi?" diye sormuş.

Graham, "O anda, onunla yukarı çıkmama engel olabilecek bir şey göremedim" diyor. Genç kadını kırmızı kabine kadar takip etmiş ve muhabbet ederek, seks yaparak kadınla yarım saat geçirmiş. "Harikaydı" diye anlatıyor o geceyi Graham, "Çok romantikti, yalnızca birkaç dakika içinde duygusal bir ilişkide olabiliriz gibi hissettik."

Önceki ilişkilerini, sancılı ayrılıkları derinlemesine düşününce şu sözler dökülüyor ağzından: "Belki de bunların hiçbirisini yapmaya ihtiyacınız yoktur. Belki de bu kendiliğinden gelişen inanılmaz anlara yalnızca para vererek yarım saat içinde ulaşabilirsiniz… Sadece… Büyülüydü…"

Utangaç bir erkek olan Simon'a göre kadınlarla tanışmak hiçbir zaman kolay olmadı. 29 yaşına geldiğinde ise bekâretini bozmak için sekse para verme kadarı aldı. Ama yine de hiçbir zaman bu kararı içine sinmedi.
"İnternette, bunun duygusal olarak kadınlar için iyi olmadığına dair şeyler okudum" diyen Simon, şimdi 30lu yaşlarında ve son birkaç yıldır düzenli olarak aynı kadını görmeye gidiyor...

"Cinsel dürtülerim çok yüksek. Yalnızca seksten zevk almakla ilgili değil, ama bir süre seks yapmazsam, fiziksel olarak korkunç hissediyorum." Simon, aynı kadını görmeye devam ediyor çünkü yeni biriyle beraber olmaktansa aynı kadınla kendisini daha rahat hissediyor.

Beraber olduğu kadını çok iyi tanıyan Simon, her hangi bir yanılgıya da kapılmadığını söylüyor: "Eğer ona para vermiyor olsaydım, benimle seks yapmayı aklından bile geçirmezdi." Simon'ın son yıllarda, birkaç tane kız arkadaşı olmuş. İlişkideyken seks için başka birine para vermiyormuş. Günün birinde tekrar bir ilişkide olmayı umuyor...

24 Kasım 2014 Pazartesi

Cinsellikte Hangi Meslekteki Erkekler Daha İyi

400 evli kadın arasında yapılan araştırmada hangi meslek grubundaki erkeklerin aşk hayatında ne kadar iyi olduğu ortaya çıkarıldı.

ARAŞTIRMA SONUÇLARI AŞAĞIDADIR. SİZDE BU SONUÇLAR HAKKINDA MUTLAKA YORUM YAPIN DOĞRULUĞU TEYİT EDELİM....

Sanatçılar

En iyi aşıklar sanatla uğraşanlardan çıkıyor. %100'ü ön sevişmede "mükemmel" olarak değerlendirilirken %73'ü eşlerini tam anlamıyla tatmin edebiliyor.

İnşaat sektöründe çalışanlar

En iyi aşıklar sıralamasında ikinci sırada inşaat sektöründe çalışanlar var. %58'i haftada 2 kereden fazla seks yapıyor. %66'sı sarılmayı seviyor ve %57'si sekste "mükemmel" veya "oldukça iyi" olarak değerlendiriliyor.

Küçük işletmeciler
%46'sı seks yaparken yeni pozisyonlar deniyor.
Ancak ön sevişmede pek iyi olmadıkları söyleniyor. %36'sı haftada 2 kereden fazla seks yapıyor.

Mühendisler/ Mimarlar
%71'i eşlerini tam anlamıyla tatmin edebiliyor.
%92'si ön sevişmede gayet iyi. %76'sının erkek boşalma sorunu olmadığı söyleniyor.

Müdürler / Süpervizörler
%38 oranla en iyi seks yapan meslekler arasında yer alıyorlar.  Ancak %29'u  eşlerinin hayır cevabını kabul etmiyor.

Üniformalı Çalışanlar ( İtfaiyeci, Polis, Postacı)
%84'ünün eşlerine göre sekste ortalamanın üzerindeler.
Ancak %25'i ön sevişmeyi es geçiyor.
%35'inin eşleri daha maceracı olmalarını istiyor.

Satış ve Pazarlama
%14'ü her gün seks yapıyor.
%20'si cinsel fanteziler deniyor.
Ancak %25'inin eşleri seksin çabuk bittiğinden yakınıyor.


Takım Elbisesiler ( Avukatlar, Danışmanlar, Muhasebeciler)
%42'si her gün seks yapmak istiyor.
%46'sı farklı yerlerde seks yapmayı tercih ediyor.
%78'i hayır'ı cevap olarak kabul etmiyor.

Doktorlar/ Sağlık Sektörü Çalışanları
%44'ü eşlerine göre oldukça romantik ve sarılmayı çok seviyor.
Ancak %34'ünün ön sevişmeyi önemsemediği söyleniyor.
%36'sının ise erken boşalma sorunu olabileceği söyleniyor.

Fabrika İşçileri
%59'unun eşlerine göre seks daha iyi olabilir. %20'sinin eşleri ise seks hayatlarından hiç memnun değil.
Ancak seks konusunda oldukça maceracılar ve %36'sı yeni pozisyonlar denemekten çekinmiyor.

19 Kasım 2014 Çarşamba

Bayanlar Bacaklarınızı Uzun Göstermenin Yolları

1. Sade renkler tercih edin
Bacaklarınız kısa ise renk paletini sade tutmanız gerekir. Çok renkli parçalar tercih ettiğinizde vücudunuzu parçalara bölersiniz bacaklarınızın kısa olduğunu ortaya çıkarırsınız. Sade renkler bütünlük sağlar ve dikkatini bacak boyunuzdan uzaklaştırır.

2. Etek boyunu kısa tutun
Uzun etekler bacaklarınızı daha da kısa gösterecektir. Mini etekleri tercih etmenizi öneririz. Mini eteklerin uygun olmadığı yerlerde dizin hemen altında biten etekleri seçebilirsiniz. Ancak asla daha uzun olmamalıdır.

3. Bilekten bantlı ayakkabılar giymeyin
Bileğinden bantlı ayakkabılar bacağınızı böler ve olduğundan da kısa gösterir. Bant olmadığında bacağınız ayakkabının ucuna kadar devam ediyor gibi görünür ve bacaklarınızı uzun gösterir.

4. Topuklular hayat kurtarır
Topuklu ayakkabılar bacak boyu kısa olanlar için adeta bir kurtarıcıdır. Topuklu giydiğinizi saklamak istiyorsanız ayakkabılarınızı kapatacak geniş paçalı pantolonlar da tercih edebilirsiniz.

5. Yüksek belli pantolonlar
Etek ve pantolonlarda düşük belli giydiğinizde bacaklarınız olduğundan da kısa görünür. Yüksek belli pantolonlar sizi daha uzun gösterir.


6. Dar pantolonlardan uzun durun

Dar pantolonlar vücudunuza yapışacağından kalçanızın nerede bitip bacağınızın nerede başladığını ortaya çıkarır. Boru paça pantolonlar bu konuda yardımcınız olacaktır.

7. Maksi elbiseler serbest!
Maksi elbiseler sizi zarif ve uzun gösterir. Dikkat etmeniz gereken tek nokta etek kısmının yerlerde sürünmemesini sağlamaktır.

Mutlu Eşlerin Yatak Odası Sırları

Cinsel anlamda birbirlerine bağlı olan çiftler daha şefkatli, affedici, romantik, hassas oluyor; daha az yalnız, daha az keyifsiz ve daha az şüpheci hissediyor.


“Bir şeyler yapmalıyım ama ne?” diyorsanız aradığınız ipuçları burada… 
Bir düzenleri var
“Akışa bırakmak” son zamanların gözde önerilerinden… Ama iş seks olunca bazen akışa bırakmak o kadar da doğru olmuyor. Yoğun iş temposu, çocuklar, hayatın diğer zorlukları derken bir de bakıyorsunuz ki o akış aylar sürmüş. Oysa mutlu çiftler her gün değil ama belirli bir düzende sevişiyor. Cinsel birliktelik çiftlerin yakınlaşmasını sağlıyor ve cinsellik olmadığında da tam tersine uzaklaşma başlıyor. Özellikle erkekler partnerleri ile yakın hissedebilmek için sekse daha çok ihtiyaç duyuyor. “Haftada kaç defa?” sorusuna takılmayın, ikinizi de mutlu edecek bir sayıda birleşin. 
Dokunuyorlar
Mutlu çiftler birbirlerine sadece yatakta değil, her zaman dokunuyor. Bunun mutlaka seksi bir dokunuş olması gerekmiyor. Ama bazen de masum bir dokunuş işi bambaşka yerlere taşıyabiliyor. Böyle başlayan bir seks çok daha doğal ve tatmin edici oluyor. Gün içindeki küçük dokunuşlar adeta bir ön sevişme etkisi yaratıp sizi gece yaşanacak bir sevişmeye de daha güzel hazırlıyor. 
Cezalandırmıyorlar
Mutlu çiftler partnerlerini asla “sevişmemek” yoluyla cezalandırmıyor. Böylece seksi bir güç savaşına dönüştürmüyorlar. Bu hale geldiğinde bir süre sonra iki taraf da seks istemez oluyor. Seks diyeti ile cezalandırmak yerine bir dahaki sefere ona kızdığınızda kendinizi sözcüklerinizle ifade etmeniz en iyisi.



5 Kasım 2014 Çarşamba

Genç Kızların En Çok Sorduğu Cinsel Sorular

Kızların ve erkeklerin sordukları sorular biraz farklı bu nedenle soruları ikiye ayırdık,aşağıda genç kızların sorularına yer vereceğiz...

1. Sürtünme yoluyla hamile kalır mıyım? İç çamaşırı ile seviştiğimde hamile kalma ihtimalim nedir?

Üzerinizde iç çamaşırlarınız varsa hamile kalmazsınız ama iç çamaşırları olmadan vajina üzerine yapılan sürtünme ve boşalma gebeliğe neden olabilir.

2. Bakireyken gebe kalınabilir mi?

Kalınabilir. Kızlık zarı vajina girişinin 2-3 cm içindedir ve ortası boş bir yapıdır. Vajinanın girişine boşalma olduğunda gebe kalma riski vardır. Bakire olmak gebeliğe engel değildir.

3. İlk cinsel ilişkide çok canım yanar mı? Çok kan gelir mi? Ya kanamam durmazsa?

İlk cinsel birleşmede, iki taraf da rahatsa, iyi bir ön sevişme yapılıyorsa, ıslanma varsa, sakince giriş gerçekleştiriliyorsa acıya ve kanamaya pek rastlanmaz, bazen birazcık kahverengi ya da pembe lekelenme görülebilir. Kanamanın ya da acının olması demek, sisteme uygun olmayan bir şeyler olduğunu gösterir (zorlama, hafif yırtılmalar gibi…) Kanama durmuyorsa mutlaka bir uzmana muayene olmak gerekir.

4. c Orgazm olduğumu nasıl anlarım?

Orgazm, cinsel keyifte hissedilen üst düzey cinsel doyumdur. Orgazm olduktan sonra kişi rahatlama hissi yaşar. Kadınlar orgazm olup olmadığını kolayca anlayabilirler. Vajina dolgunlaşır, vajen içinde hafif kasılmalar olur, kalp atışı hızlanır ve keyif hissi çoğalır.

5. Kızlık zarı kaç cm içerdedir? Tampon kullanmak zarı bozar mı?
Zar vajinanın 2-3 cm içindedir. Tampon, parmak, penis ucu ya da başka bir cismi vajinanın çok az kısmına yerleştirmek bile zara zarar verebilir.
6. Kızlık zarı dikilebilir mi?
Evet.

7. Mastürbasyon nedir?

Bireyin karşı cinsiyetten ya da kendi cinsiyetinden biriyle değil çeşitli görsel (video, gazete, dergi,…), düşünsel (hayal objesi,…) ve fiziksel (kendi kendine dokunma…) yöntemler kullanarak kendi kendini tatmin ederek cinsel doyum sağlamasıdır.

8. Mastürbasyon yaparsam kızlık zarım yırtılır mı?

Masturbasyon sırasında vajinaya herhangi bir cisim –parmak dahil- sokulmuyorsa kızlık zarı bozulmaz.

9. Erkek arkadaşım ilişkiye girmek istiyor ama ben istemiyorum, ilişkiye girmezsem onu kaybetmekten korkuyorum ne yapmalıyım?

Seni seviyorsa sana saygı duyacak ve ‘Hayır’ını kabul edecektir. İstemediğiniz ve hazır olmadığınız hiçbir şeyi yapmayın. Bedeninize önce siz sahip çıkacaksınız, sevecek ve koruyacaksınız ki karşılaşabileceğiniz pek çok sorundan korunacaksınız. İstenmeyen gebelikler ergenlikte çok görülmektedir. Ayrıca HIV/AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların en çok bulaştığı yaşlar da ergenlikyaşlarıdır. ‘Hayır’ da hayır vardır.
10. Seks için en ideal yaş nedir?

Her şeyden önce bilinmesi gereken “Kesin bir yaşın olmadığı” dır. Ancak ergenlik döneminde, henüz bedeni hakkında tam olarak bilgi sahibi olmadan yaşanan cinsellik, ergen gebeliğinden, küretaja, HIV/AIDS ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklara kadar uzanan bir sonuç tablosunu gencin karşısına çıkarabilmektedir.
Cinselliğin sağlıklı olabilmesi için temel koşul genç kızların üreme organlarının gelişimini tamamlamış olmasıdır. Ancak bedensel gelişimden daha önemlisi, ruhsal gelişimdir. Ruhsal olarak cinsel ilişkinin sorumluluğunu alabilmemiz, kendimizle barışık olmamızı gerektirir. Erken ya da hazır olmadan yaşanan cinsellik; bireyde suçluluk, pişmanlık, utanç gibi içsel barışı bozabilecek duygular yaşatabilir. Tüm bu nedenlerle; güvenli cinsel ilişki kavramı öncelik kazanır. Güvenli cinsel ilişki; karşılıklı güvenin, dostluğun, sevgi ve saygının yaşandığı bir ilişkidir. Bireyler arası paylaşımın arttığı ve yoğun olumlu duyguların yaşandığı ortamda iyi iletişim kurmak, kendini ortaya koyabilmek, ‘hayır’ ya da ‘evet’ diyebilmek, cinsel eşini zorlamamak ilişkinin sağlıklı yürümesi için şarttır.

11. İyi ve sağlıklı bir cinsel ilişki nasıl olmalıdır? Bu ilişkilerde nelere dikkat etmeliyiz?
İyi ve sağlıklı bir cinsel ilişki, eşler arasında uyum ve doyumun yaşandığı ruhsal ve bedensel sağlığın önemsendiği bir süreci tanımlar. Bu süreçte eşlerin birbirleri ile ilgili beklentilerini, isteklerini bilmeleri, cinsel istekler konusunda baskıcı davranmamaları ve birbirlerinin cinsellikle ilgili düşünce ve isteklerine saygı duymaları gerekir. Ayrıca cinsel aktivitenin paylaşıldığı kişinin herhangi bir cinsel yolla bulaşan hastalık taşıyıp taşımadığı bilinmiyorsa, mutlaka kondom kullanılmalıdır. Kondom HIV/AIDS ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklardan koruduğu gibi istenmeyen gebelikleri de önler.

12. Seks yaptığımı annem babam anlar mı?

Hayır, seks yapmak dışarıdan anlaşılabilecek bir durum değildir.

13. Ailemle jinekoloğa gitmek zorunda kalırsam bakire olmadığım anlaşılır mı? 

Doktora gitme nedeniniz bekaret kontrolü ise ve vajinal muayene olursanız evet anlaşılır. Diğer konularda vajinal muayene olmadığınız sürece anlaşılmaz.

14. İlk cinsel deneyimimde kasılıp kalırsam ve kilitlenme olayını yaşarsam?

İlk cinsel ilişkide kasılırsanız penisi içeri alamazsınız, kilitlenme olayı diye bir olay bilimsel olarak olabilecek bir durum değildir, tamamen şehir efsanesidir.

15. Genital bölgemdeki kıllarımdan partnerim rahatsız olur mu?

Bu herkese göre değişir. Bunun cevabını sadece partneriniz bilir.

16. Oral seks yaparsam ve meni yutarsam hamile kalır mıyım?

Hayır oral seksle gebe kalınmaz.

17. Anal seks (ters ilişki, arkadan ilişki) yapmak normal midir? Zararları var mıdır?

Anal, oral seks gibi vajinal seks haricindeki cinsel ilişki yöntemlerinin, eşler tarafından istendiği takdirde cinselliği renklendiği kabul edilir. Bununla birlikte, anal seks’in özellikle kadının bedensel sağlığına zarar verebileceği anüs kasların zedelenebileceği akılda tutulmalıdır. Bu da büyük aptesti tutmayı zorlaştırabilir. Anal seks sırasında olabilecek kanamalarda HIV/AIDS ya da kan yolu ile bulaşabilen diğer hastalıkların geçişi kolay olabileceğinden mutlaka kondom kullanılmalıdır. Ayrıca kişi istemiyorsa istemediğini belirtmeli ve kararlı olmalıdır. 

17 Ekim 2014 Cuma

Doğru Beslenerek Selülitten Kurtulma Yolları

Selülitin en çok görüldüğü bölgenin uyluğun üst kısmı, kaba et ve baldırın arka yüzeyi olduğunu belirten Baysal, "Deri yüzeyinin alt tabakasının yapısındaki farklılıklar nedeniyle kadınlar erkeklere oranla selülitten 9 kat daha sık etkilenmektedir. Selülittin dolaşım kanalları üzerine yaptığı baskı dolaşımın bozulmasına, bozulan dolaşımın deri altı dokularında sıvı birikimine ve dokuların yeterince beslenememesi sonucunda deride çökmelere sebep olmaktadır. Bu da klasik olarak tabir edilen portakal kabuğu görünümünü yaratmaktadır. Selülit kilo ile ilintili olsa da sadece kilolu bireylerde değil normal kilolu ya da zayıf bayanlarda da görülen bir problemdir. Bunun temel nedeni ise hormonsal etkinliklerden kaynaklanmaktadır" dedi.
 
Selülitin oluşma nedenleri
Diyetisyen Fatma Baysal selülit oluşma nedenlerini şöyle sıraladı: 
 
"Çeşitli dönemlerde meydana gelen hormonsal değişimlerden kaynaklanmaktadır. Özellikle ergenlik, hamilelik ve menopoz dönemlerinde artış göstermektedir. Oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) gibi bazı ilaçların kullanılması hormon dengesi üzerinde etkisi nedeniyle selülit oluşumuna sebep olmaktadır. Ailesel özellikler, kişinin genetik yapı. Dolaşım sistemi ve sindirim sistemi ile ilgili yaşanan sorunlar. Kabızlık, hipotiroid, doğum kontrol hapı kullanımı, karaciğer fonksiyonlarındaki bozukluklar ve sinirsel düzensizlik de selülite yol açabilecek olası durumlardandır. Bunun yanında yüksek topuklar, yanlış yürüme hareketleri, kambur oturma gibi yanlış davranışların da selülit oluşumunu hızlandırması olasıdır. Çünkü bu saydıklarımız toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkiler. Yetersiz fiziksel aktivite ve hareketsiz yaşam biçimi, çok dar pantolon ve diz altı çorap giymek, sürekli bacak bacak üstüne atarak oturuyor olmak; kan ve lenfatik dolaşım sistemini olumsuz etkileyerek selülit oluşumunu tetiklemektedir. Sigara ve Alkol kullanımı: Sigara, güçlü bir damar daraltıcı ajan olması sebebiyle, cildin yeterince beslenmesini engelleyerek selülit oluşumuna neden olmaktadır."
 
Beslenme önerileri
Diyetisyen Fatma Baysal, yeterli ve dengeli beslenmeye ayrıca öğün atlamamaya özen göstermek gerektiğini belirtti. Günlük ortalama 2.5-3 litre sıvı tüketilmesini öneren Baysal,
 
"Alacağınız bol su, hücre ve dokularınızı besleyerek toksinleri vücudunuzdan hızla atmanıza yardımcı olacak, böylece selülit oluşumunu da önleyecektir. Rafine şekerler, hayvansal yağlar ve fast food ve hazır yiyeceklerden tamamen uzak durarak günlük tuz tüketiminizi de sınırlandırınız. Damarlara büyük zarar veren sigara ve aşırı alkol kullanımından kesinlikle kaçınınız. Kafein alımını sınırlandırın, aşırı çay, kahve, kolalı içecekler tüketiminden kaçınınız. Daha hareketli bir yaşam daha az selülit demektir. Bu nedenle haftanın 3-4 günü 30-60’ar dakika sürecek olan yürüyüş, yüzme, yoga, pilates, jimnastik gibi sporlara vakit ayırın. Böylelikle kan dolaşımınızı artırarak selülit oluşumunu önleyebilirsiniz. Yemeklerinizde kullandığınız yağ miktarını azaltmaya çalışınız. Yemeklerinizi daha çok haşlama, ızgara veya buğulama gibi daha sağlıklı yöntemlerle yapmaya özen gösteriniz. Düzensiz bir şekilde kilo alıp vermekten kaçınınız. Sabit bir kiloda kalmaya özen gösteriniz. Posa içeriği zengin sebze, meyve ve kuru baklagillerle tam tahıl ürünlerine beslenmenizde daha fazla yer ayırınız. Ayrıca yüksek miktarlarda tuz, refine şeker, tüketiminden uzak durmak gerekiyor. Yüksek miktarlarda hayvansal kaynaklı protein tüketilmemelidir. Tüketilen hayvansal kaynaklı proteinler mümkün olduğunca yağı azaltılmış tercih edilmelidir.
 
Diyetisyen Fatma Baysal selülitin geniş kapsamlı bitkisel tedavisi daha çok bağ dokusu yapısını güçlendiren ürünlerin tüketilmesi yoluyla hedeflendiğini belirterek selülit oluşumunu engelleyen gıdalar hakkında şu bilgileri verdi. 
 
Üzüm çekirdeği ve toz kakao: İçeriğinde bioflavonoid olan bu besinler kolajeni yıkan enzimleri bloke ediyor ve bağ dokusuna destek oluyorlar.
Yeşil yapraklı sebzeler(maydanoz, brokoli vb) : Yapılan araştırmalar selülit oluşumunu azaltmada antioksidan öğeler olan A, C vitaminleri ve çinkonun etkili olduğunu göstermektedir. Özellikle bu antioksidan yapıları içerisinde bulunan taze meyve ve sebzelerin tüketimine özen gösterilmesi gerekmektedir. koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, ve taze meyvelerin günlük tüketimini 6-8 porsiyona kadar çıkarmanız gerekmektedir
Su: Bol su içmek kan dolaşımının düzenlenmesini sağlıyor ve ödemin oluşmasını önlüyor. Ayrıca yağ hücrelerinin emilimini sağlamak gibi önemli bir rol de üstleniyor. Günde en az 2.5-3 litre su içmeye özen gösterin.
Kuşkonmaz ve Lahana: Ödem söktürücü ve toksin atma özelliği nedeniyle bu besinler sofranızda sık sık yer almalı. Toksin atmak için beyaz lahana kürü de yapabilirsiniz. Bunun için; kaynayan yarım litre suda 5-6 adet beyaz lahana yaprağını parçalamadan, ağzı kapalı bir tencerede hafif ateşte 10 dakika haşlayın. Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez aç veya tok karnına birer su bardağı için. Kürü 5 gün boyunca ve her seferinde tekrar hazırlayarak uygulayın. 3 gün ara verdikten sonra küre 5 gün daha devam edin. .
Balık: Somon gibi yağlı balıkta bolca bulunan Omega -3 damarları genişleterek kan akışının ve dolaşımının rahatlamasına katkıda bulunuyor. Haftada 2-3 gün balık tüketin.
Soğan ve sarımsak: Kan basıncının ve dolaşımının rahatlamasını sağlıyorlar.
Ananas: Taze ananasta bulunan bromelin enzimi protein ayrıştırıcı ve sindirimine yardımcı bir enzimdir. Kükürtlü bileşikleri de içeren bromelin enzimi sadece protein sindirimine yardımcı olmakla kalmaz, şişkinliğin ve ödemin atılmasına da katkıda bulunur. Böylece selülit oluşumunu engellemeye yardımcıdır. Hergün 1 ince dilim ananas tüketilmesi olumlu etki gösterecektir.
Zencefil: Her gün 5-6 kibrit çöpü şeklinde kestiğiniz zencefili çayınızın içine katabilirsiniz.
Muz: içerisinde yer alan potasyum ile kan basıncını düşürerek dolaşıma yardımcı oluyor ve dokuları atık maddelerden temizliyor. Sindirim ve düşük tansiyon sorununuz yoksa, günde bir adet muz tüketmenizde fayda var. Karpuz, avokado, havuç, fasulye ve bezelye de fazla miktarda potasyum içeriyorlar.
Kereviz: Kan damarlarının kasılmasını engelleyerek dolaşımın rahatlamasını sağlıyor.
Yeşil çay: İçeriğindeki kateşin ile yağ yakımını hızlandırıyor. Günde iki fincan yeşil çay içmenizde fayda var.

10 Ekim 2014 Cuma

Cinsellikle İlgili Alışıla Gelmiş İnanılan Yalanlar

ABD’deki Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden pediatrist Dr Aaron E Carroll ve araştırma asistanı Rachel C Vreeman cinsellik ile ilgili herkesin inandığı yalanları ve bu konularda yapılmış gerçek bilimsel araştırmalar sonucu elde edilmiş sonuçları derleyen Don't Put That In There isimli bir kitap yayınladı. Kitapta tamamen asılsız olduğu kanıtlanan bazı “cinsellik yalanları” şunlar:

AYAKLARI BÜYÜK OLAN ERKEKLERİN PENİSİ DE BÜYÜKTÜR

Geçmişte hem ayak ve el parmaklarının hem de penis ve klitorisin gelişiminden Hox adı verilen bir genin sorumlu olduğu ve bu nedenle penis boyu ile ayakkabı numarası arasında doğrudan bir bağlantı olduğu iddia edildi. Oysa yapılan hiç bir kapsamlı araştırma erkeklerin ayakkabı numarası ile penis boyutu arasında bir bağ olduğunu göstermedi.

ERKEKLER CİNSEL AKTİVİTENİN DORUĞUNA 18, KADINLAR İSE 28 YAŞINDA ULAŞIR


Kadın ve erkeğin cinselliklerinin doruğuna hayatlarının farklı evrelerinde ulaştığını iddia eden bu iddia vücuttaki hormon oranları üzerinde yapılan incelemelere dayandırılıyor. Erkeklerde vücuttaki testesteron seviyesinin 18 yaş civarında doruk noktaya ulaştığı görülürken, kadınlarda da östrojen seviyesinin 28 yaşında en yüksek noktaya ulaştığı tahmin ediliyor. 

Ancak araştırmalar bekar erkeklerin en çok 30’lu yaşlarında, evli erkeklerin ise en çok 40’lı yaşlarında seks yaptığını gösteriyor. Kadınların ise cinsel olarak en aktif oldukları yılların 20’li yaşlarının sonları olduğu biliniyor. Elde edilen tüm “gerçek” veriler aslında hem kadınların hem de erkeklerin cinsel olarak ne denli aktif olduğunu belirleyen hormonlardan çok daha etkili bir çok faktör bulunduğunu gösteriyor.

SEKS YAPARAK KİLO VEREBİLİRSİNİZ

Kadın dergileri sık sık seks yaparak kilo verilebileceğini iddia etse de aslında ortalama bir cinsel birleşme sadece 5 dakika sürüyor ve hem kadın hem de erkek bu süreçte sadece 25 ila 125 kalori yakıyor. 

ERKEKLER 7 SANİYEDE BİR SEKS DÜŞÜNÜR

Her ne kadar bir çok araştırma erkeklerin seks hakkında kadınlardan çok daha fazla düşündüğünü gösteriyor olsa da erkeklerin her yedi saniyede bir yani günde tam 6 bin kez cinsellik ile ilgili düşüncelere daldığı bir şehir efsanesinden ibaret. 

İSTİRİDYE AFRODİZYAKTIR


Antik Yunan’dan günümüze dek insanoğlu istiridyelerin cinsel gücü ve arzuyu artırıcı bir etkisi olduğunu düşündü. Oysa bilim insanları büyük bir kısmı sudan oluşan ve içinde biraz protein ve bir kaç mineralden başka hiç bir “gizemli” madde bulunmayan istiridyenin böyle bir etkisine şimdiye dek hiç rastlamadı. 

KALP HASTALARI SEKSTEN KORKMALI

Herkes seks sırasında kalp krizi geçirip ölen birileri ile ilgili bir korku hikayesi dinlemiştir. Oysa sağlıklı bir kişinin seks yaparken kalp krizi geçirme olasılığı bir milyonda birin altında. Ayrıca kalp hastaları için bile seks sırasında kriz geçirme riski oldukça düşük. Çünkü sanılanın aksine insanların büyük bir kısmı cinsel birleşme sırasında çok fazla efor sarfetmiyor, kalbini de fazla yormuyor. 

DOĞUM KONTROL HAPI ŞİŞMANLATIR

Doğum kontrol haplarının kadınların kilo almasına neden olduğu sık tekrarlanan bir efsane. Geçmişte üretilen ve çok yüksek oranlarda östrojen ve progestin hormonları içeren doğum kontrol haplarının kullananların kilo almasına neden olduğu doğruydu. Ancak günümüzde satılan haplarda hormon oranları çok daha düşük ve böyle bir yan etki bulunmuyor. Şimdiye dek modern doğum kontrol hapları üzerinde yapılan hiç bir araştırmada bu ilaçların kilo alımına neden olduğuna dair bir kanıta rastlanmadı. Yani kısacası doğum kontrol hapı kullandığı için kilo aldığını söyleyenlerin sadece herkes gibi yediklerine biraz daha dikkat edip daha çok egzersiz yapması gerekiyor. 

YAŞLANDIKÇA TESTİSLER SARKAR

Yaşlandıkça erkeklerin üreme sistemlerinin önemli değişimler geçirdiği bir gerçek. Erkekler yaşları ilerledikçe daha az, daha yavaş ve daha kalitesiz sperm üretmeye başlıyor. Ancak bir çok erkeğin inandığı gibi güçlü kaslar ile vücuda bağlı olan testisler sarkmıyor. Sadece yaşandıkça testisler küçüldüğü için bir çok kişi testislerinin geçmişte olduğundan daha “sarkık” olduğu yanılgısına kapılıyor. 

SPORDAN ÖNCE SEKS YAPMAK ZARARLIDIR

Sporcuların önemli müsabakalardan önce seks yapmamaları önerilir çünkü seks sonrasında konsantrasyonlarının ve performanslarının zayıflayacağına inanılır. Oysa bilimsel araştırmalar spor yapmadan önce seks yapmanın bir atletin performansını artırabileceğini gösteriyor. 

İyi Bir Cinsel İlişki Kadını Güzelleştirir

Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı, iyi bir cinsel hayatın ilişkileri zenginleştirip, güzelleştirdiğini belirterek, "Kötü yaşanan cinsellikler ise ilişkileri olumsuz etkiler. Yanlış bilgi ve inanışlar cinselliğin sağlıklı ve iyi yaşanmasının önündeki en büyük engellerdir. Cinselliğin kötü, ayıp görülmesi, cinsellikten bahsetmenin ahlaksızlık sayılması toplumumuzdaki ciddi bir sorundur" dedi.


Cinsel yaşamla ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı, "Akademik hayatımın başlarındayken yaptığımız bir çalışma için, son 1 yıl içinde menopoza girmiş 70 kadın ile görüşmüştüm. Menopozdan sonra cinsel yaşantılarının nasıl etkilendiği sorduğumda, büyük kısmının, evlilik hayatları boyunca cinsellikten hiç keyif almadıklarını hep bir görevi yerine getirir gibi cinselliği yaşadıklarını öğrendiğimde hem şaşırmış hem de üzülmüştüm. Bir kısmının yanıtı 'çok şükür amcan da yaşlandı da ikimiz de rahatladık' olmuştu.

Evlilikleriyle ilgili sorun ifade etmeyen kadınlardı bunlar. Oysa cinselliği daha keyifli yaşasalardı, kendileri için de eşleri için de çok daha iyi olabilirdi diye düşünmüştüm. Gerçekten de iyi bir cinsel yaşam hayatı, ilişkileri zenginleştirir ve güzelleştirir. Kötü yaşanan cinsellikler ise ilişkileri olumsuz etkiler. Yanlış bilgi ve inanışlar cinselliğin sağlıklı ve iyi yaşanmasının önündeki en büyük engellerdir. Cinselliğin kötü, ayıp görülmesi, cinsellikten bahsetmenin ahlaksızlık sayılması toplumumuzdaki ciddi bir sorundur. Toplumun 'artık cinselliği yaşayabilirsin' dediği zaman da bu tabular ve mitler yüzünden çiftler cinselliği sağlıklı yaşayamamaktadır" diye konuştu.

"CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİNDE DAVRANIŞÇI YÖNELİMLİ CİNSEL TERAPİLER UYGULANIR"

Kendini ve partnerini tanıdıkça güzelleşen cinselliklerin öğrenilebilen bir şey olduğunu belirten Yazıcı, "Kişi öncelikle kendi bedenini tanımalı, cinsel uyaranlara verdiği yanıtları öğrenmelidir. Sonra da bunları uygun bir şekilde partnerine öğretmesi gerekir. Ön sevişmeyi uzun tutmak özellikle kadının uyarılmasının sağlanması için gereklidir. İlişkiyi renklendirmek, sevişmeye eşit katılmak, karşılıklı açık iletişim içinde olmak, sağlıklı ve güzel bir cinsellik yaşamayı sağlar.
Cinsellikle ilgili hatalı bilgiler, yanlış inanışlar, daha önceki travmatik cinsel deneyimler, abartılı performans beklentileri, tecrübesizlik gibi durumlar cinselliğin kötü yaşanmasına hatta yaşanamamasına neden olabilir. Bu gibi durumlar vajinismus, erken boşalma, cinsel isteksizlik gibi cinsel işlev bozukluklarına neden olabilir. Bu durumda öncelikle sorunun tespit edilmesi, bu soruna neden olabilecek organik sorunların olup olmadığının araştırılması gerekir.

Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde davranışçı yönelimli cinsel terapiler uygulanır. Bunun eğitimini almış uzman terapistler tarafından uygulanması gereken bir tedavidir. Sorun çiftin sorunu olarak ele alınır ve seanslara çift birlikte katılır. Bilgilendirme seanslarından sonra, soruna uygun ev ödevleri verilerek, haftalık seanslar halinde tedaviye devam edilir. Çift, terapistin soruna yönelik planladığı ev ödevlerini evde uygular. İletişim sorunu olmayan ve tedaviye uyum sağlayan çiftlerde olumlu sonuç alma oranı oldukça yüksektir" şeklinde konuştu.

İlişkinizde Uykunun Önemi... Uyku İlişkinin Aynasıdır...

Eşinizle aynı anda uyanıp aynı anda mı uyuyorsunuz? 'Journal Sleep' adlı sitede yayınlanan makaleye göre çiftlerin uyku şekli, süresi ve rahatlığı ilişkilerinin gidişatı ile çok ilişkili. Bu 5 madde ile 'uyku ilişkinizi' gözden geçirebilirsiniz.

İngiltere ’deki Hertfordshire Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, çiftlerin çoğu yüz yüze veya aynı yöne yatmak yerine sırt sırta vererek yatmayı tercih ediyor. Yine aynı araştırmaya göre, çiftler birbirlerine ne kadar yakın uyurlarsa o kadar mutlu oluyorlar. Birbirlerine temas ederek uyuyan çiftlerin % 94’ü bu durumdan çok mutlu olsa da temas etmeden uyuyanların %68’i mutlu olmak için buna gerek duymadıklarını söylüyor.
ABD ’deki California Üniversitesi’nde 2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre, uyku problemi yaşayan çiftlerin kavga etme oranının artmasına ek olarak mutsuzluk ve yorgunluğa neden olduğu için küçücük bir kavga büyüyebiliyor.
Berkeley Üniversitesi’nde 2013 yılının ocak ayında yapılan bir araştırmaya göre uykusuzluk, çiftlerin birbirine tevazu ve minnet duygularını azaltıyor. Stres uykusuzluğa, uykusuzluk da strese neden oluyor. Böylesine bir kısır döngünün içinde ilişkiniz de kötü yönde etkilenebiliyor.
2011 yılında ‘Ulusal sağlık Kurumu’ tarafından yapılan bir araştırmaya göre, gece mutsuz uyuyan kadınlar genellikle sabahları aynı sinirle kalksa da erkeklerde aynı sorun görülmüyor. Yani kadınlar, ‘uyku ilişkisinin’ kalitesinden erkeklerden daha çok etkileniyor.

9 Ekim 2014 Perşembe

Yaşa Göre Cilt Bakımı Nasıl Olmalı

Cildin anti-aging tedavisini yani “yaşlanma karşıtı” tedaviyi planlarken en önemlisi zamanlamadır. Zaman ve yaşanmışlık cilt yaşını belirlemede iç içe geçmiş durumdadır.
Güneşe maruz kalma süresi, kötü koşullar altında yaşama süresi (hava kirliliği, çalışma ortamı), beslenmenin bozuk olup olmadığı ve süresi (hızlı kilo alıp-verme), uykusuz gecelerin sıklığı, sigara-alkol alımlarının miktarı, fazla mimikli olup olmamak, işte tüm bunlar cildin gerçek yaşını belirleyen unsurlardır.

Elbette kronolojik yaşına göre yaşıtlarından daha iyi görünen ve hiçbir şeye ihtiyaç duymamış şanslı insanlar da vardır. Bu durum, kişilerin genetik özelliklerinin iyi olduğu, yani bu genç görünümün iyiliğinin kişinin ailevi yapısına bağlı olabileceği ile açıklanabilir. 25 yaşında bir genç hanım düşünelim; birkaç sene önce kısa sürede çok kilo vermiş olsun.

Ayrıca bu yaşına kadar ne ebeveynleri ne de kendisi güneş koruyucu krem kullanmamış olsun. Üstelik bir de kış aylarında solaryuma girmiş olsun. Şimdi bu hanımın cildini değerlendirelim; kilo alıp vermek yüzünden yanakları ile burnu arasında belirgin bir oluklanma, yanaklarında iki parmak arasında sıkılığını-dolgunluğunu kaybetmiş bir cilt, alında-dudak üstünde güneş lekeleri ve ciltte su kaybına bağlı olarak mimik çizgilerinde belirginleşme. Bu senaryoya göre olabilecek cilt hasarlarını belirledikten sonra gelelim cilt yaşına; tabii ki 25 değil. Belki 35 ve üstü. Verdiğim bu örnek, cildin gerçek yaşını belirlemede nelere dikkat ettiğimizi anlatabilmek ve akılda kalıcılığını oluşturabilmek adına yazmış olduğum bir senaryodur. Ancak ben tüm bunlar ışığında cildin anti-agingi için bir özet yaparken “zamanın önemini “ vurgulayacağım.

 Şöyle ki:
 • Şu andan itibaren cildimizi her akşam uygun temizleyicilerle temizleyelim ve cilt yaşımıza uygun bir onarıcı kremimizi sürelim. Tedavi altındaysak da ilaç kremimizi aksatmadan kullanalım. Her sabah cildimizi yıkadıktan sonra gerekiyorsa nemlendiricimizi (ilave olarak gerekirse serumlar) sürelim ancak en son mutlaka güneş koruyucu kremimizi sürelim.
 • 20’li yaşlardan itibaren göz çevremizi uygun gördüğümüz bir göz kremi ile nemlendirelim. Güneş gözlüklerinin kenarlarının metal olmamasına ve mümkün olduğunca kapalı olmasına özen gösterelim. • 30’lu yaşlardan itibaren cildimizde hormonal etkilerin izlerini görmeye başladığımızda, konuya yoğunlaşmış bir hekime danışarak cildimizin ihtiyaçlarını belirleyelim. Şayet mimiklerimize bağlı istemsiz kas çalışmasına ikincil olarak kırışıklıklar başlamışsa “botulinum toksin” uygulamalarından ve/veya “vitamin ve hyaluronik asit” uygulamalarından faydalanabiliriz.
 • 40’lı yaşlarda kilo ile ilgili problemlerimizi çözelim. Cildimizi menapoz dönemine hazırlayalım. Çünkü bu, hücrelerimizin su tutma kapasitesi ve üretim hızlarının yavaşlamasına bağlı olarak gelişen doku kayıplarını yerine koymak için en uygun dönemdir. Bu dönemde yine konuya yoğunlaşmış bir hekime danışabiliriz.
 • 50’li yaşlarda menapozu iyi tanıyalım ve getirebileceği olumsuzluklara karşı cildimizi içten vitamin ve hormonlarla (mutlaka konusunda uzman bir doktor kontrolünde olmak şartıyla) destekleyelim. Neştersiz uygulamalar için kök hücre ve yağ dolgularının en uygun olduğu, ancak bu uygulamaların yetersiz kaldığı durumlarda da neşterli uygulamalardan (göz kapağı operasyonu, orta yüz germe, endoskopik mini lifting) faydalanabilriz.
 • 60’lı yaşlarda her şeye rağmen ciltte sarkma varsa (yerçekimi kaçınılmaz), o halde önce cerrahi operasyon yapılabilir, sonra gerekiyorsa dokuları desteklemek amacıyla yerine koyma tedavileri (hyaluronik asit dolgu, yağ enjeksiyonu), en son aşamada da cildin daha sağlıklı olabilmesi için prp tedavisi (bknz.prp) ve hücresel beslenme (vitamin-mezoterapi) eklenebilir.

 Daha ileri yaşlarda ek olarak, cilt için güneşten korumayı, beslenmeye dikkat etmeyi, stresten uzak kalmaya çalışarak yaşamayı, yürüyüşleri arttırmayı, hobiler edinmeyi (dans etmek, okumak, nefes terapileri almak, yoga yapmak) önerebilirim.

 Dr. Betül Şengör'ün Cildiniz İçin Gençlik Sırları Kitabı'nın "Zamanlama" başlıklı yazısından alınmıştır.

Kadın Orgazmında Yanlış Bilinenler

Daily Mail gazetesin de çıkan bir habere göre, kadınlarda vajinal orgazm, klitoral orgazm yok. Hatta G-noktası da yok. Araştırmacılara göre tek bir orgazm var, "kadın orgazmı". Geçmişten gelen bilgiler, kadınların çok farklı şekiller de orgazm olabildiğini söyleniyordu.

 Cinsel birleşme ile ulaşılan orgazm, g-noktası, vajinal veya klitoral orgazmların hepsinin farklı orgazm çeşitleri olduğu düşünülüyordu.

Yeni ortaya koyulan veriler, kadınların büyük çoğunluğunun cinsel birleşme esnasında orgazm olmadığını ileri sürüyor. Bu yüzden kadınların cinsel problemlerinin vajinal orgazm gibi aslında var olmayan bir şeyden dolayı gerçekleştiği iddia ediliyor.



KADIN ORGAZMININ ANAHTARI KLİTORİS

Araştırma, kadın orgazmının anahtarının klitoris olduğunu ileri sürüyor. Kadın cinsel organın en erojan bölgesi olan klitorise, kadın penisi de deniyor.


Araştırmada ayrıca kadınlar için ideal olan orgazm için uyarılması gereken bölgeler şöyle sıralanıyor: klitoris, vajinanın her iki yanında bulunan klitoral dudaklar ve klitoral dudakların birleştiği ince kısım.

30 Eylül 2014 Salı

Kadınlarda Orgazmın En Büyük Düşmanı

Kanadalı bilim adamları kadınlarda orgazmın fiziksel uyarılmadan çok düşüncelere bağlı olduğunu ortaya çıkardı. Yani, orgazm olamama sorunu yaşayan kadınların erotik düşüncelere daha fazla zaman ayırması gerektiği söyleniyor.


 Orgazm olamamanın sebebi olarak ise vücudun belirli bölgelerinin uyarılması beklentisi olduğu kaydedildi.

Ottowa Üniversitesi'nden araştırmacıların orgazm sorunu olan ve olmayan kadınlar arasında yaptığı anketler sonrasında kadınların seks esnasında erotik düşüncelerden çok vücutlarına odaklandığı gözlemlendi. Bu tür bir yaklaşım ise orgazm olmayı engelliyor.



Araştırmacılardan Pascal De Sutter, duyguların ve düşüncelerin kadınlarda orgazm üzerinde düşünüldüğünden daha fazla etkiye sahip olduğunu belirtti.

Ayrıca bilim adamları yaşa bağlı olarak orgazm ihtimalinin de kadınlarda arttığını çünkü kadınların zamanla vücutlarını ve cinsel kimliklerini daha iyi tanıdığını kaydetti.

27 Eylül 2014 Cumartesi

Evde Yapabileceğiniz Pratik Saç Modelleri

Kuaföre gitmek yerine evde basit tekniklerle pratik ve hoş saç modelleri deneyebilirsiniz. İşte size öneriler...

Aşağıdaki resimler de basitçe hazırlanan bazı modelleri görebilirsiniz. Sizi çok uğraştırmadan kolaylıkla hazır hale getirebilirsiniz. Ayrıca Bu modelleri uygulamaya çalışırken hayal gücünüz çerçevesinde farklı model ve tarzlar da kendinize göre şekillendirebilirsiniz.


 

Yandan Karışık Örgü : Bu saç modeli Oldukça kolay ve basit bir şekilde hazırlanabilir.


Kuş Yuvası Saç Modeli : Oldukça kolay bir saç modeli görenler tarafından sanki çok uğraş verilmiş şekilde hazırlanmış sanılacaktır. Kuaförden çıkmış gibi olucaksınız.




Basit Saç Örgüsü

Topuz Saç Modeli





İnsan Vücudunun En Erotik Yerleri

İngiltere'deki Bangor Üniversitesi uzmanlarının yaptığı araştırma vücuttaki en erotik bölgeyi tespit etti.



 Uzmanlar araştırmaya katılan kadın ve erkeklere "Vücuttaki 41 bölgeden en çok hangisini erotik buluyorsunuz?" sorusunu yöneltti.

İşte kadınların ve erkeklerin vücudundaki en erotik bölgeler… Not: Puanlama 10 üzerinden yapılmıştır.

KADINLARDA

Dudak ve ağız: 7.9
Çıplak omuzlar ve boyun: 7.5
Göğüsler: 7.3
Popo: 4.5
Ayaklar: 1


ERKEKLERDE

 Erkek vücudunda en erotik bulunan bölgelerde ise ilk sırada:  Dudaklar ve ağız: 7Baldır: 5.8Çıplak omuzlar ve boyun: 5.6
Göğüsler: 4.8
Bel ve kalça bölgesi: 2.8
Kol: 1

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Adatmanın 30 İşareti... Aldatıldığımı Nasıl Anlarım... Aldatıldığınızı Nasıl Anlarsınız?

Aldatmanın 30 işareti
 1- Sevgiliniz içindeki suçluluk duygusunu bastırmak için sizin isteklerinize her zamankinden fazla duyarlılık gösterir. Özellikle diğer ilişkisinin ilk dönemlerinde…

2- Böyle bir alışkanlığı olmasa bile size sık sık hediye almaya başlar. Bu davranışının dikkat çekmemesi için de her hediye için geçerli bir bahane bulur.
3- Bir gün biz ayrılırsak ne olur gibi sorularla olası bir yakalanma anındaki tepkinizi ölçmeye çalışır.
4- Günlük hayatındaki alışkanlıklarını değiştirir ya da yeni hobiler edinir.

5- Yaşadığı duygusal karışıklık nedeniyle olur olmaz nedenlerden kavga çıkarabilir.

6- Ona daha şefkatli yaklaşmanız için sadece sizin yanınızda depresif bir tavır takınabilir.

7- Sizinle çeşitli bahanelerle daha az konuşmaya ve zaman geçirmeye başlar. Bu sayede daha az açık vereceğini düşünür.

8- Uykusunda sık sık kabus görebilir. Bir çok geceyi bu nedenle uykusuz geçirebilir.

9- Müzik, sinema gibi alanlarda zevkleri değişebilir. Daha önce nefret ettiği türleri beğenerek takip edebilir. Bu seçimlerden yeni ilişkisinin zevkleri hakkında fikir verir.

10- Kendisini birden çok beğenmeye başlayabilir. Zamanını eskiye göre daha çok ayna karşısında geçirir.

11- Sizi ya da ilişkinizi başkalarıyla kıyaslayabilir. Bu artık sizin tek olmadığınızı düşündüğünü gösterir.

12- Artık hiçbir eleştiriye tahammülü kalmayabilir. Sürekli kendini savunma tavrını takınabilir.

13- Eve geç gelmeye başlar. Evdeki sorumluluklarını ya da eskiden düzen konusunda önem verdiği konuları atlayabilir.

14- Sizin nasıl göründüğünüzle artık daha az ilgilenir. Saçınız ya da kıyafetlerinizle ilgili yorum yapmaz.

15- ‘Seni seviyorum’ demeyi bırakır.

16- Sizin ona yaptığınız sürprizler karşısında eskisi gibi coşkuyla tepki vermez. Bu içinde suçluluk duygusundan kaynaklanır.

17- Kendisini başkalarıyla kıyaslaması da size olan ilgisini kaybetmeye başladığını gösterir.

18- Telefonunda arama listesi ve mesaj kutusunu sürekli boş tutmak gibi önlemler alabilir.

19- Birden bire arkadaşlarıyla her zamankinden daha fazla vakit geçirmeye başlar.

20- Saçınızı okşamak gibi şefkat gösterilerini bırakır.

21- İlişkinizin geleceği hakkında evlilik, ev alma gibi planlar hakkında konuşmamaya başlar.

22- Birden bire kişisel uğraşlara vakit ayırmaya başlar. Kitap okur, film izler…

23- Aranıza yatak odanızda da mesafe koyar ve bunun için bahaneler sıralar.

24- Yaptığı şakalar sizi güldürmekten çok kırmaya başlayabilir, eski hoş sohbet tavrı kalmaz.

25- Çiftlerin yapışık ikizler olmadığını öne sürerek kendi özel sınırlarını korumak adı altında sizden uzaklaşır.

26- Rüyasında başka isimler sayıklayabilir.

27- Yakın çevrenizden sürekli ilişkiniz hakkında uyarı alıyor musunuz? Sizdeki değişim en iyi dışardan bakan objektif gözler tarafından görülür.

28- Sizin artık kendisiyle ilgili sorular sormanıza tahammülü kalmaz. Neredesin sorusu onu bir anda sinirlendirmeye yeterli olur.

29- Sabah uyandığında kimin yanında olduğunu anlamak için bir süre etrafına bakar.

30- Ev içinde kapıları kapalı tutmaya başlar. Özellikle bilgisayar başındayken rahatsız edilmek istemez.

3 Temmuz 2014 Perşembe

Ramazanda Cinsellik... Ramazan Ayında Cinsellik Yaşanmalı mı?

Her yıl olduğu gibi bu yıl da “Ramazan ayında cinsellik yaşanmalı mı?” sorusu akılları karıştırıyor. Cinselliğin ülkemizde hala bir tabu olduğunu söyleyen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Dr. Cem Keçe konuyla ilgili ayrıntılı bilgi verdi.

Cinsellikte topluma hakim olan abartılmış ayıp, yasak ve günah kavramları, kişinin nikahlı eşiyle yaşadığı normal cinsel ilişkileri bile gölge altına alabiliyor. Bunun en güzel örneklerinden biri ramazan ayında yaşanan cinsellik tartışmalarıdır. Ramazan ayında cinsellik çok yanlış bir şekilde, sanki bir suç, bir günah ya da çok kötü bir eylemmiş gibi algılanabiliyor. Hangi ayda olursa olsun, bir insan yanlış yapıp sonuçlarına katlanıp, acı çekerse; eşiyle sağlıklı bir şekilde cinsel ilişkiye girdiğinde de o kadar rahatlar ve keyif alır.

Ramazanda ne zaman cinsel ilişkiye girilmeli?

İslam inancına göre; oruçluyken cinsel ilişkiden kaçınılmalı ve iftarla imsak arasında ilişkiye girilmelidir. Ruhsal ve bedensel bir arınma yaşanması gereken Ramazan ayında cinselliği yasaklamak yerine; gönüller ve beyinler arındırılarak huzurlu ve dengeli bir ruh hali yaratılmaya çalışılmalıdır. Ramazan ayında sağlıklı ve mutlu bir cinsellik yaşanabilir.

Ramazan ayı boyunca, sağlıklı ve mutlu bir cinsellik yaşanabilir.

Kişi beynini kapatarak duygularına odaklanabilir; endişe, korku ve kaygılarını bir tarafa bırakarak anın tadını çıkarabilir. Çünkü insanın maddi ve manevi gelişmesinin yanı sıra ruh ve beden sağlığının korumasında önemli bir yer tutan cinsellik; İslam dini tarafından, insan doğasının en temel ihtiyaçlarından biri olarak görülür. İnsanlar için cinsel arzu ve istekler; açlık, susuzluk gibi doğal olgulardır. Bu nedenle arınma ve arındırma ayı olan ramazanda, insanlar cinselliği yasaklamadan; gönüllerini, kalplerini ve beyinlerini arındırmalıdır. İçlerindeki kötü duygu ve düşüncelerden kurtularak olumsuzlukları bir kenara bırakmalı, cinsel yaşam ve partnerleriyle ilgili iyi düşüncelere sahip olmaya gayret etmelidirler.

Kadınlar Erkeklerde Ne Sevmez... Kadınların Erkeklerde Sevmediği Özellikler

Kadınların erkeklerde aradığı özellikler, Kadınların erkeklerdeki hangi özelliklerden nefret ettiğini merak mı ediyorsunuz?  
 İşte kadınların erkekte aradığı en önemli özellikler!
Kızların erkeklerde aradığı önemli özellikler nelerdir acaba ... 

Kulak kılı, slip mayolar, lömbür göbek ve daha birçoğu...  

Kirli tırnaklar: Kadınların erkeklerde ilk baktıkları yerlerden biri ellerdir. Bir erkeğin temiz elleri, diğer yerlerinin de temiz olduğu havası yaratarak kadının gözünde artı bir değere dönüşür. Eğri büğrü ve içinde siyah şeritler halinde kirler barındıran tırnaklarla bezenmiş bir eli hiçbir kadın tutmak istemez.  

Burun kılı: Nefes alırken tozun kaçmasını engelleyen bu faydalı kıllar, maalesef burundan fışkırma noktasına vardıklarında kadınları tiksindirmeye başlıyorlar. Çünkü nefes alıp verirken bile o kıllar hareket ediyor emin olun. Ama çaresi yok değil. Teknoloji gelişti, sırf bu iş için tasarlanmış makineler çıktı.

Slip mayo: Amerika sahillerinde slip giyen bir erkek görüldüğünde şöyle derler: "Ya Alman ya da gay..." Alman değilseniz ve kadınlara ilgi duyuyorsanız, slip mayoları yok etmelisiniz. Yüzücüler haricinde kimse giymiyor.  

Kulak kılı: Tartışmaya bile gerek yok. Kulak kılları bir canavar gibi çıkıyorsa hemen kesmelisiniz. Yapamıyorsanız, burun kılı cihazlarının aynı zamanda kulak kılı kesmek için de kullanıldığını hatırlatırız.

 Sırt kılları: Apolet gibi uzamış omuz kıllarını ve sırttaki kürk mantoyu atmak zorundasınız. Çünkü istisnasız bütün kadınlar bunlardan nefret ediyor. Kadınlar bir tüy yumağına sarılmak istedikleri zaman yatak odalarında başköşeye koydukları peluş ayıya sarılabilirler.  

Uzun bıyık: Yüzün şekline göre kesilmiş bıyıklar ya da sakallar elbette havanızı değiştirecektir, ama bunların uzunluğuna dikkat etmelisiniz. Bir kadının karşısında pala bıyıklarınızla çorba ya da ayran içiyorsanız haliniz harap! O kadın ne yapar? Kalkmaz mı sofradan?  

Sarı dişler: Piyasada envai çeşit diş macunu varken hala sarı dişlerle gülmeniz abes. Unutmayın ki siz nasıl kadının gülüşüne dikkat ediyorsanız, o da sizin gülüşünüze dikkat ediyor. Öncelikle sigara içiyorsanız derhal bırakın. Dişlerinizi düzenli bir şekilde beyazlatıcı diş macunlarıyla fırçalayın.  

Pantolondan görünen çamaşır: Evet, düşük belli pantolonlar moda ama bunların içine giydiğiniz çamaşırlar da önemli. Hiçbir kadın pantolonun içinden gözüken beyaz slip donu görmek istemez. Düşük belli pantolonda ister istemez iç çamaşırı görünecek.
  
Ağız kokusu: Bunu gidermek için bir sürü yöntem var ama ağız kokusu sizin farkında olmadığınız bir mide rahatsızlığından ya da kanal tedavisi isteyen çürük bir dişten ileri geliyor olabilir. Öncelikle bitmek bilmeyen bir ağız kokusu probleminiz varsa doktora görünün. Yediklerinize dikkat edin, sevgilinizle buluşmaya gitmeden önce soğan, sarımsak gibi bilumum koku yayıcı yiyeceklerden uzak durun. Ağız spreyi ya da naneli sakız da iş görür.  

Altın takı: Çok zengin olabilirsiniz, altının rengini de seviyor olabilirsiniz, ama kadınların ortak görüşü söyle: "Erkeklere takı, özellikle altın takı yakışmıyor." Parmak kalınlığında altın bir kolye veya yüzük parmağını kaplayan altın yüzüklerden, özellikle de üzeri taşlı, şövalye yüzüğü gibi olanlardan takan erkekler, kadınlar tarafından hiç hoş karşılanmıyor.  

Televizyon kumandası: Televizyonu kumanda eden alet erkeğin eline yapıştığı an, kadın için erkek gözden düşer. Bir kadının belki de erkekte en tahammül edemediği şey, hangi kanalda spor müsabakası varsa kanalı o yönde çeviren bir erkek arkadaştır. Diğer 19 maddeye tahammül edebilseler de, ilişkiyi içten içe bitiren en önemli kural ihlali budur.  

Ucuz koku: Umarız hálá tütün kolonyasını parfüm niyetine kullanmıyorsunuzdur. Eğer parfümünüz yoksa kolonya da kullanmayın, daha iyi... Erkeklerde kolonya konusu kadınları resmen aynı kutuplu mıknatıslar gibi itiyor.  

Aşırı kaslı vücut: Aşırı kaslı vücutlu erkeklere sakın özenmeyin! Çünkü kadınlar bu tip vücutlu erkeklerden hiç hoşlanmazlar. Tamam, fit bir vücudunuz olsun, salmayın göbeği... Ama spor salonunda 500 kilo ağırlıkla bench press yapan erkekler asla seksi değildir.  

Lömbür göbek: Aşırı kaslı vücutlu erkekler beğenilmediği gibi takdir edersiniz ki aşırı göbekli erkekler de beğenilmiyor. Önünüzde balkon gibi duran bir göbekle dolaşmayı istemezsiniz herhalde. Eğer bu ara biraz kaçırmışsanız ve göbeğiniz sizden önde gitmeye başlamışsa hemen kontrolü ele alın ve beslenmenize özen gösterin.  

Ter kokusu: Kadınlar temiz erkekleri sever. Parfüm olmasa da teni temiz kokan bir erkeği çekici bulurlar. Ter kokusu ise büyük bir tehlike. Öncelikle aşırı terlemekten şikayetçiyseniz hormonlarınızla ilgili bir sorun olabilir. Önce bir doktora gidin. Eğer bir rahatsızlığınız yoksa ilk koşul her gün duş almanız ve deodorant kullanmanız. Ter kokusundan bu şekilde kurtulabilirsiniz ama görüntü ile de boğuşmalısınız. Islanınca rengi değişmeyen, yani terlediğinizde sizi ele vermeyecek giyecekler tercih edin.

 Jöle yumağı saçlar: Kafasına bir kutu jöle enjekte edenler ve saçları ışıkta flaşör gibi parlayan erkekler, bütün kadınları tiksindirir. Abartılı jöle kullanımı sizi tek kelimeyle 'kıro' kontenjanına dahil etmekte. Saçlarınız her zaman temiz olsun, banyo yaptıktan sonra da fön makinesiyle şekillendirebilirsiniz.  

Beyaz pantolon: Çok özel bir kostüm olmadıkça beyaz pantolondan kaçının. Hele bir beyaz takım elbiseye asla para vermeyin. Özellikle yazın giyilen beyaz keten pantolonlar, 80'li yılların "Miami Vice" zamanlarında kaldı. Beyaz pantolon giyenleri kadınlar ilk bakışta eliyor.

Tespih: Hala tespih çekiyorsanız hemen bırakın onu elinizden. Çok lazımsa acilen elinizi oyalayacak başka bir şey bulun. Çünkü kadınlar tespih çeken erkeklere pek de iyi gözle bakmıyor. Hatta hiç bakmıyor.  

Yumurta topuk: Bilmiyoruz hálá aranızda yumurta topuklu ayakkabı giyen var mı? Eğer varsa da hemen cami avlusunda unutun o ayakkabıları. Boyunuz size göre kısaysa bırakın dağınık kalsın. Olduğunuz gibi görünün, kendinize göre eşler seçin. Ama asla topuklu ayakkabı giymeyin.  

Renkli lens: Göz renginiz ne olursa olsun onu sevmeye çalışın. Unutmayın, size en çok yakışan, doğuştan sahip olduğunuz göz ve saç rengidir. Başka bir erkekte renkli göz çok güzel duruyor olabilir, ama önemli olan doğal güzellik... Ayrıca kadınlar orijinal erkeklerden hoşlanır, yedek parçaya başvurmayın!

Bu Konulara Göz Atın

Resim Galeri 1

Resim Galeri 1
Amatörler

Resim Galeri 2

Resim Galeri 2
Erotik Ev Hanımları
Copyright @ 2013 Kadınlar İçin Sağlık Güzellik Cinsellik Portalı. Designed by Templateism | Love for The Globe Press